Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ Genel Müdürü Kotil, yapay zekanın ikinci bir pilot gibi görev yaptığı Milli Muharip Uçak (MMU) yanında insansız uçak teknolojileri konusunda çalışmalar yaptıklarını belirtti.
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, SAHA İstanbul tarafından savunma, havacılık ve uzay sektöründe faaliyet gösteren firmalara özel hazırlanan Yöneticilik Gelişim Programı'nda (SAHA MBA) yürüttükleri projelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Şirketin 3 uçak, 6 helikopter, 2 insansız hava aracı ve hedef uçak projeleri yürüttüğünü ifade eden Kotil, bunun yanında uydu projelerini sürdürdüklerini söyledi.
Kotil, en önemli projelerinin MMU olduğuna dikkati çekerek, proje için 3 bin TUSAŞ personeli yanında, projeye katkı verecek diğer şirketlerde de 3 bin personele ihtiyaç duyulacağını bildirdi.
5. nesil uçaklarda tek pilot bulunduğunu, yapay zekanın ise ikinci pilot gibi görev yaptığını anlatan Kotil, MMU'nun da bu özelliğe sahip, "daha zeki bir uçak" olduğunu vurguladı. Kotil, uçağın 2023'te motorunu çalıştıracağını, 2025'te uçacağını, 2028'de Hava Kuvvetlerine teslim edileceğini dile getirerek, "Bunu başarınca Türkiye neyi başarıyor? ABD neyi başarıyorsa biz de onu başarıyoruz." dedi.
MMU'nun motorunun TR Motor tarafından geliştirildiğine işaret eden Kotil, motorun alt ve yan bileşenlerinin geliştirilmesinde başka firmaların da desteğini beklediklerini kaydetti. Kotil, "İniş takımlarını bir Türk şirketi bir İtalyan şirketiyle yapacak, hakları Türkiye'de olacak. İklimlendirme Türkiye'de yapılacak. Uçağın MMU olabilmesi için tamamen Türkiye'ye ait olması gerekiyor." diye konuştu.
Savunma Sanayi ve Havacılık
-
-
SONGAR silahlı drone
Ülkemizin ilk silahlı drone olma özelliğini taşıyan SONGAR, güvenlik güçlerimizin aktif kullanımında olup etkin bir şekilde kullanılıyor.
200 adet 5.56 kalibre mermi, bomba atar ve Togan gibi hafif mühimmatları azami 2 bin 800 metre irtifada kullanabiliyor. Aynı zamanda sürü drone teknolojisini de barındıran SONGAR harekat sahasında oldukça büyük bir etki yaratıyor. -
Pakistan'ın hizmete aldığı Çin yapımı VT4 ana muharebe tankları Pakistan Milli Günü kapsamında 25 Mart 2021'de düzenlenen askeri geçit töreninde ilk kez sergilendi.
Pakistan Ordusu yeni ana muharebe tankı ihtiyaçlarını karşılamak için Norinco tarafından üretilen Çin VT4 tankını 2019 yılında seçmişti. 22 Eylül 2020'de düzenlenen tatbikat sırasında hizmete giren VT4 tankları ilk kez görüntülenmişti.
China North Industries Corporation (NORINCO) firması tarafından üretilen üçüncü nesil bir ana muharebe tankı olan 125 mm VT4 ana muharebe tankının ağırlığı 52 tondur. 1,300hp dizel motorla 70 km hıza ulaşabilen ve 500 km menzili olan tankın gövde ve kulesi kaynaklanmış çelik zırhlı yapıdan oluşuyor. İsteğe bağlı olarak gövde kompozit veya reaktif zırh ile donatılabiliyor.
Bilgisayarlı atış kontrol sistemi ile 5 bin metreye kadar sabit ya da hareket halinde bulunan hedeflere karşı etkili ve namlusundan Kanatçık Dengeli Zırh Delici Sabotlu (APFSDS), Yüksek infilaklı (HEAT) mühimmatının yanı sıra güdümlü füze de ateşleyebilen tank, komutan, şoför ve topçu da dahil olmak üzere üç mürettebat tarafından kullanılıyor. Bunun yanında tankın üzerinde 12.7 mm uzaktan kumandalı silah istasyonu da bulunuyor.
Tankın ateş kontrol sistemleri, lazer menzil belirleyici, panoramik görüntüleme ve üçüncü nesil bir termal görüntüleme sisteminden oluşuyor.
Ayrıca tank, tanksavar güdümlü füzelere karşı GL5 aktif koruma sistemi (APS) ve nükleer, biyolojik ve kimyasal (NBC) koruma sistemi ile donatılmıştır.
İhracat varyantı MBT-3000 olarak adlandırılan VT4 şu anda Çin, Nijerya, Pakistan ve Tayland'da hizmet veriyor. -
- Resmi Gönderi
İtalyan Ordusu ana muharebe tankından mini İHA fırlatacak
İtalyan C1 Ariete ana muharebe tankının 120 mm’lik namlusundan mini insansız hava aracı fırlatıldı.
24 Mart 2021’de Ciro Nappi, Twitter üzerinden İtalyan ordusuna ait C1 Ariete ana muharebe tankının 120 mm’lik namlusundan mini insansız hava aracının (İHA) fırlatıldığını gösteren bir fotoğraf yayımladı. Yayımlanan bu fotoğrafta, keşif amaçlı kullanılan insansız hava aracının itici olarak basınçlı hava içeren kovan içerisinde yer aldığı görülmektedir. Konu ile alakalı şu an için ek bir ayrıntı mevcut değil.
2016 yılında yapılan Eurosatory askerî fuarında Leonardo Defence Systems, Iveco-Oto Melara konsorsiyumuna ait, temeli Centauro 8×8 zırhlı aracına dayanan yeni bir keşif aracı Centauro VBM Explorer’ı sunmuştu. Bu aracın, insansız hava aracı HORUS ve insansız kara aracı TRP2 ile donatıldığı görülmektedir. Centauro VBM Explorer, ünlü VBM Freccia 8×8 zırhlı piyade aracının özel sürümlerinden bir tanesidir. Araç, birçok varyantta İtalyan ordusuna hizmet veren Centauro 8×8 zırhlı aracın şasisine dayanmaktadır.
Centauro VBM Explorer, özellikle keşif görevlerini gerçekleştirmek için tasarlanmıştır. HORUS insansız hava aracı fırlatıcısı, Hitfist 25 mm muharebe kulesinin sol tarafına monte edilmişti ve aracın içerisinde gövdenin arka kısmına entegre edilmiş depoda bir adet TRP2 insansız kara aracı bulunmaktaydı.
TRP2, personel için yüksek riskli taktik durumlarda kullanım için küçük, hafif, paletli insansız kara aracı platformu ve sahadaki personel tarafından kolayca taşınabilmesi için hafif bağımsız parçalar halinde demonte edilebilir ve birkaç dakika içinde çalışmaya hazır hale getirilebilir. TRP2, tek bir personel tarafından kontrol edilebilen kendi Operatör Kontrol Birimi (OCU) aracılığıyla çalıştırılır. Bu insansız kara aracı elektrikle çalışır ve azami 15 km/sa hıza ulaşabilir.
C1 Ariete Ana Muharebe Tankı
C1 Ariete ana muharebe tankı, Iveco ve OTO Melara şirketlerinden oluşan Consorzio Iveco Oto Melara (CIO) konsorsiyumu tarafından geliştirilen İtalyan ordusunun ana muharebe tankıdır. C1 Ariete ana muharebe tankının şasisi ve motoru Iveco tarafından üretilirken, taret ve atış kontrol sistemi OTO Melara tarafından sağlanmaktadır.
C1 Ariete, gece/gündüz görev yapabilmesini sağlayan en son optik/dijital görüntüleme sistemlerine ve hareket halindeyken ateş edebilmesini sağlayan atış kontrol sistemlerine sahip bir tanktır. C1 Ariete ana muharebe tankına ait 1988 yılına kadar 6 adet prototip geliştirilmiş ve araçlar 16.000 km yol kat edilen yoğun testlere tabi tutulmuştur. İlk teslimatların 1993 içerisinde yapılması planlanmış, ancak bazı gecikmeler nedeniyle bu teslimatlar 1995 yılında gerçekleşebilmiştir. C1 Ariete tankının son teslimatı 2002 yılı Ağustos ayında gerçekleşmiştir.
C1 Ariete ana muharebe tankının ana silahı, OTO Breda tarafından geliştirilen Rheinmetall L44 topuna benzer 120 mm’lik yivsiz bir toptur. Geliştirilen bu top aynı kalibreye sahip birçok NATO standardı mühimmatını ateşleyebilecek şekilde tasarlanmıştır. C1 Ariete, 42 adet mühimmat taşıma kapasitesine sahiptir. Bu mühimmatlardan 15 adedi ana topun sol tarafında dikey olarak depolanmaktadır. Diğer 27 adet ise sürücü istasyonunun solundaki gövde rafına yerleştirilmiştir. Elektro-hidrolik tahrik sistemi ile hem atış doğrultusunda hem de yükseltme açısı yönünde tamamen stabilize edilmiş tankın namlusu, bir ısı yalıtım kovanına ve bir gaz boşaltma sistemine sahiptir.
kanak:defenceturk/ Mustafa Kemal Dincer
-
- Resmi Gönderi
Selçuk Bayraktar’dan Bayraktar TB3 SİHA hakkında açıklama
LHD TCG ANADOLU’ya konuşlandırılmak üzere Baykar Savunma mühendisleri tarafından geliştirme faaliyetleri devam eden Bayraktar TB3 SİHA sistemi ile ilgili olarak Selçuk Bayraktar’dan açıklamalar.
Baykar Savunma Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, İCTİMAİ TV ile gerçekleştirdiği mülakatta Bayraktar TB3 SİHA “platformunun” yaklaşık 1.200 kilogram ağırlığında olacağını ifade ederken, “Bayraktar TB3 diye uçak gemisine inip / kalkan ve yani gemilere platformlarına da inip kalkan o sınıfta benzeri olmayan bir uçak da geliştiriyoruz. Kanatları katlanıyor, uçak gemisine iniyor, biraz daha ağır 1200 kilogram civarında, daha ağır mühimmatlar da taşıyabiliyor.” ifadelerinde bulundu.
Bayraktar TB3 SİHA sistemi programına ilişkin bir diğer resmi açıklama SSB İsmail Demir tarafından yapıldı. SSB İsmail Demir Mart 2021’in başında NTV’ye verdiği röportajda da Bayraktar TB2 SİHA sistemlerinin özel bir varyantının TCG ANADOLU’ya konuşlandırılacağını ifade etmişti. Demir açıklamasında, “Anadolu’ya iniş/kalkış yapan İHA, onun için özel tasarlanan TB2’ler ve diğer sabit kanatlı platformlar söz konusu. Anadolu’yu SİHA gemisi yapmak gündemde.” ifadelerinde bulunmuştu.
TCG Anadolu LHD’nin bir silahlı insansız hava aracı (SİHA) gemisine dönüştürülmesi sürecinde katlanabilir kanatlara sahip olacak 30 ila 50 arasındaki Bayraktar TB3 SİHA platformu gemiye konuşlandırılacak. Bayraktar TB3 SİHA sistemleri TCG Anadolu’nun güvertesini kullanarak iniş-kalkış yapabilecek. TCG ANADOLU’ya entegre edilecek komuta merkezi ile de aynı anda en az 10 adet Bayraktar TB3 SİHA’nın operasyonlarda kullanılabileceği ifade edilmektedir.
kaynnak:defenceturk/Ahmet Alemdar -
- Resmi Gönderi
KA-BANT millî uydu haberleşme sistemi için ilk toplantı gerçekleştirildi
Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı, TÜRKSAT ve ASELSAN yetkililerinin katılımı ile KA-Bant Milli Uydu Haberleşme HUB Sistemi ve Modem Geliştirilmesi Projesi Başlangıç Toplantısı gerçekleştirildi.
Ka-Bant Milli Uydu Haberleşme HUB Sistemi ve Modem Geliştirilmesi Projesi kapsamında, Ka-Bant frekans bandında uydu haberleşme amacıyla kullanılacak modemler ve HUB sistemi donanımları ile özgün dalga şekli geliştirilecek, ayrıca yüz elli modem ile iki adet HUB sistem teslimatı gerçekleştirilecek.
ASELSAN tarafından geliştirilecek millî HUB sistemi TÜRKSAT’ın uydu merkezine kurulacak, internet ve veri hizmetlerinin verileceği kullanıcı tarafında ise yine proje kapsamında ASELSAN tarafından geliştirilecek modemler kullanılacak. Kurulacak bu altyapı ile kullanıcılara uydu üzerinden haberleşme hizmeti millî imkânlar ile sunulacak.
Mevcut durumda hizmette olan Türksat 4A uydusu, üzerinde bulunan görev yükü ile Ka-Bant erişim hizmetini veriyor. Bu yıl fırlatılan TÜRKSAT 5A ve bu yılın ikinci yarısında fırlatılması planlanan TÜRKSAT 5B uyduları ile Ka-Bant bant genişliğinin on beş kat artması bekleniyor.
Artacak bant arzı ile TÜRKSAT, uydu üzerinden internet hizmetini kurumsal ve kamusal alandaki müşterilerine ilave olarak ev kullanıcılarına da sunmayı hedefliyor. Dolayısı ile proje kapsamında geliştirilecek ASELSAN üretimi uydu modemlerinin hepimizin evine girme potansiyeli de bulunuyor. Türksat 5A Uydusu
Milli Haberleşme HUB Sistemi
Uydu haberleşme sistemi bir veya daha fazla uydu üzerinden haberleşme hatlarını/linklerini içerir. Bu linklerin her biri bir çift yer istasyonu ve bir uydudan oluşmaktadır. Bu linklerin her biri, sinyali uyduya gönderen verici yer istasyonu ve bu sinyali uydudan alan alıcı yer istasyonu ile uygun frekans ve güce sahip bir uydu sisteminden oluşmaktadır.
Günümüzde kullanılan uydu haberleşme sistemlerinden biri de VSAT (Very Small Aperture Terminal) sistemidir. VSAT küçük çap sınıfında giren 0.7-2.4 m çaplı antenlerin kullanıldığı uydu yer istasyonunun genel adıdır.
VSAT sistemi merkez yer istasyonuyla (HUB İstasyonu olarak bilinir, TÜRSKAT’ın Gölbaşı tesisi örnektir.) fiziksel anlamda birbirine uzak noktalar arasında çift yönlü uydu iletişimi sağlar. Sistem sayesinde birbirine uzak noktalar arasında ses, veri, video konferans, internet ve intranet hizmeti sağlanır. VSAT Sistemi (Görsel kaynağı: TÜRKSAT)
TÜRKSAT 5A Haziran’da göreve başlayacak
2021 yılı ile birlikte, Türkiye’deki uydu teknolojileri ve uzay çalışmaları gündeminin baş döndürücü bir hıza eriştiğini kaydeden Bakan Karaismailoğlu, TÜRKSAT 5A Uydusunun, yörünge testleri yapıldıktan sonra Haziran’da teslim alınacağının ve çalışmaya başlayacağının bilgisini verdi. Türkiye’nin bugün, kendi uydularını geliştirme ve test edebilme düzeyine geldiğinin altını çizen Karaismailoğlu,
“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da 9 Şubat 2021’de başlattığı ‘Türkiye’nin Milli Uzay Programı’, uydu ve uzay çalışmalarımıza ivme kazandırmıştır. TÜRKSAT 5B uydusunun üretim çalışmaları planlanan takvime uygun olarak devam etmektedir. Bu uydumuzu da 2021 yılının ikinci yarısında uzaya göndermeyi planlıyoruz. Yerli ve milli imkanlarla üretmekte olduğumuz ilk haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A, 2022’de uzaydaki yerini alacaktır. Milli Uzay Programı kapsamında yeni nesil uydu geliştirme alanında Dünya ile rekabet gücümüzü geliştiriyoruz. Uzayda izi olanın ülkelerin, Dünya’daki gücünün artacağına inanıyoruz.”
ifadelerini kullandı.
kaynak:defenceturk/Mustafa Uğuz
-
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'a "Karabağ Nişanı" verildi.
Aliyev, temaslarda bulunmak için Bakü'ye gelen Bayraktar ile ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün'ü kabul etti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, Aliyev kabulde, Dağlık Karabağ savaşında Türk halkı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan'a desteğinden takdirle bahsetti.
Türk savunma sanayisinin başarılarına değinen Aliyev, bu başarılara Selçuk Bayraktar'ın öncülük ettiğini vurguladı ve Baykar ürünlerinin Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılması sürecinde düşman teçhizatlarının imha edilmesindeki rolüne dikkati çekti.
Bayraktar, Aliyev'e Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamlarını iletti
Aliyev, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki kardeşlik ilişkilerinin güçlendirilmesine, iş birliğinin geliştirilmesine, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin sağlanması yönündeki haklı davasına katkılarından dolayı Bayraktar'ın "Karabağ Nişanı" ile taltif edildiğini belirtti.
Selçuk Bayraktar da Karabağ'da elde edilen zafer dolayısıyla Aliyev'i kutladı, şehitleri rahmetle andığını dile getirdi.
Kabulün ardından Aliyev, Dağlık Karabağ savaşında Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılmasında hizmetleri bulunan asker ve sivillerin ödüllendirilmesi için tesis edilen "Karabağ Nişanı"nı Bayraktar'a takdim etti.
Aliyev'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileten Bayraktar, kendisine takdim edilen nişan dolayısıyla büyük gurur ve onur duyduğunu vurguladı.
Bayraktar, Azerbaycan temasları kapsamında Savunma Bakanı Zakir Hasanov'la da bir araya geldi.
Bayraktar, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Babam Özdemir Bayraktar ve ağabeyim Haluk Bayraktar ile birlikte Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev tarafından Karabağ Nişanı'na layık görülmekten dolayı büyük şeref ve onur duyduk. Tek millet, iki devletin ortak geleceği için çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. -
ATMACA Güdümlü Mermisi 220+ km uzun menzilde hedefi başarıyla vurmuştu. Birçok ülkeden talep gelen ATMACA füzemiz yakında envantere girecek.
Atmaca Füzesi, Roketsan tarafından geliştirilmekte olup asgari 250 km menzilli gemisavar füzesi.İlk defa IDEF 2019 fuarında sergilenen gemisavar füzesinin Türk Deniz Kuvvetlerinde kullanılan Harpoon füzelerinin yerini alması planlanmaktadır. 2009 yılında başlayan proje, Kasım 2018'deki ilk başarılı testinden sonra SSB ile Roketsan arasından yapılan anlaşmayla seri üretim aşamasına gelmiştir. Sistemin önce MİLGEM sınıfı deniz araçlarına daha sonra da tüm yüzen unsurlara entegre edilmesi planlanmaktadır.
Motor olarak Kale grubu yapımı KTJ-3200 motorunu kullanmaktadır.
Füze deniz hedefleri dışında denizden karaya hedefler için de kullanılabilecek. Aynı zamanda sistemin kara araçlarına entegre edilip kıyı savunma birliklerinde kullanılması da öngörülen çalışmalardan biridir. Sinop'ta yapılan 28 eylül 2020’deki son testlerde resmi olarak 250 KM menzili olduğu açıklandı.
-
The content cannot be displayed because you do not have authorisation to view this content. -
- Resmi Gönderi
ABD yeni genel maksat helikopteri DEFIANT X için sözleşme imzaladı
ABD Ordusu FLRAA kapsamında yeni genel maksat helikopteri DEFIANT X için sözleşme imzaladı.
Boeing Defence, 2 Nisan 2021 tarihinde Twitter hesabından yaptığı paylaşımla ABD Ordusu ile genel maksat helikopteri DEFIANT X için sözleşme imzaladığını duyurdu. Boeing Defence, DEFIANT X helikopterinin geliştirmesinde görev alacak.
Paylaşımda, “Geleceğin Uzun Menzilli Döner Kanatlı Taarruz Hava Taşıtı (FLRAA) konseptini tasarlamaya ve geliştirmeye devam ediyoruz.” ifadelerinde bulunuldu. Ayrıca, “ABD Ordusu askerlerine hız ve manevra kabiliyeti sunmaya hazırız.” söylemleri de eklendi. DEFIANT X (Görsel: Boeing)
DEFIANT X adı verilen helikopter gelişmiş hız, manevra ve beka kabiliyetine sahip genel maksat helikopteri olacak. Black Hawk helikopterlerinin yerini alması için DEFIANT X helikopteri, ilk uçuşunu 2019 yılında gerçekleştiren SB-1 DEFIANT helikopteri temel alınarak geliştiriliyor.
Boeing Defence’e göre, bu sayede üslerde yeni hangarlar inşa edilmeden Black Hawk helikopterlerinin hangarları kullanılabilecek. DEFIANT X’in Black Hawk ile kıyaslandığında iki kat daha fazla menzil ve hıza sahip olması hedefleniyor. Henüz üretim aşamasına geçmeyen DEFIANT X şu anda sanal ortamlarda testlere tabi tutuluyor.
DEFIANT X, yeni geliştirilen rotor sistemi ve itici pervanesi sayesinde, düşük hızlarda ilerleyebilecek. Aynı zamanda Sikorsky X2 Technology sayesinde çok yüksek hızlarda da çalışabilecek. Bu yetenek sayesinde hava savunma sistemlerinin bulunduğu ortamlarda artırılmış manevra ile beka kabiliyeti sayesinde düşman ateşine maruz kalma riskini azaltırken ileri hatlarda operasyonların yapılmasına olanak sağlayacak.
SB-1 DEFIANT ile karşılaştırıldığında DEFIANT X, gövde aerodinamiği iyileştirilmiş bir yapıya ve termal izini azaltmak için yapılan geliştirmelere sahip olacak. DEFIANT X, geliştiricisi Boeing Defence’e göre 2035 yılı ve sonrasında ordunun tehditlere müdahalesi konusunda devrim yaratacak. Sikorsky-Boeing SB-1 Defiant / FLRAA
kaynak:defenceturk/Süleyman Kaplan -
- Resmi Gönderi
Japonya 12’nci Soryu sınıfı denizaltısını hizmete aldı
Japonya, 12 adet Soryu sınıfı saldırı denizaltısının sonuncusu olan JS Toryu’yu hizmete aldı.
Japon Deniz Öz Savunma Kuvvetleri (JMSDF), Japonya’nın batısındaki Hyogo Eyaletinde düzenlenen bir törenle 12. ve son Soryu sınıfı dizel-elektrikli saldırı denizaltısını (SSK) hizmete aldı. JS Toryu adlı (SS 512 flama numarasıyla) 84 m uzunluğundaki denizaltı, gemi yapımcısı Kawasaki Heavy Industries’in (KHI) Kobe’deki tesisi tarafından teslim edildikten kısa bir süre sonra, Kanagawa Eyaleti’ndeki Yokosuka deniz üssünde bulunan Escort Flotilla 2 filosunun Escort Division 6 bölüğüne alındı.
JS Toryu, KHI tarafından inşa edilen 6 adet Soryu sınıfı denizaltının sonuncusudur. Soryu sınıfının diğer yarısı Mitsubishi Heavy Industries (MHI) tarafından inşa edilmiştir. Aynı zamanda, bu sınıfın lityum iyon pillerle donatılan ikinci denizaltısı olan Toryu’nun Ocak 2017’de yapımına başlanmış ve Kasım 2019’da denize indirilmiştir.
Bir JMSDF sözcüsü yaptığı açıklamada, denizaltının toplam tedarik maliyetinin yaklaşık 69 milyar Japon Yeni (635 milyon Dolar) olduğunu söyledi. Hizmete alma, Kyoto merkezli pil sistemleri geliştiricisi ve üreticisi olan GS Yuasa’nın Şubat 2017’de Japonya’nın SSK’ları kurşun-asit piller yerine lityum iyon pillerle donatan ilk ülke olacağını açıklamasından sonra geldi. Sınıfın önceki denizaltılarına iki Kawasaki 12V 25/25 dizel jeneratör ve dört Kawasaki Kockums V4-275R Stirling havadan bağımsız tahrikli (AIP) motor takıldı ve enerji depolaması için kurşun-asit piller kullanıldı. Ayrıca Janes’e göre, Soryu sınıfı 9,1 m’lik kemere; 8,4 m’lik gövde draftına ve su üstüne çıktığında 2.947 ton ve su altına indiğinde 4.100 tonluk bir deplasmana sahip.
kaynak:defenceturk/Yunus Kutlu Yavuz
-
- Resmi Gönderi
ASELSAN ve L3Harris, Ukrayna ordusunun telsiz sistemleri için ana tedarikçi oldu
Aselsan ve L3Harris tarafından geliştirilen gelişmiş telsiz iletişim sistemleri, sahadaki Ukrayna ordusu tarafından kullanılıyor.
Defence Express tarafından Aselsan yapımı telsizlerin kara birliklerine, L3Harris sistemlerinin ise sahadaki hemen hemen tüm aktif birimlere yönelik olacağı ifade edildi. Mevcutta Aselsan tarafından üretilen muhabere sistemleri Ukrayna zırhlı birliklerinin modernize edilen platformlarında aktif olarak kullanılıyor. L3Harris telsiz sistemi, Neptün gemisavar füze sistemi bileşeni iken Aselsan telsizlerinin tamamı Yazılım Tabanlı Telsiz mimarisi üzerine inşa edilmiş modern sistemlerdir. Defence Express, L3Harris sistemlerinin Ukrayna ordusu tarafından temel telsiz sistemi olarak resmen kabul edildiğini ve bu sistemlerin muharebe araçlarına kurulum için hazırlandığı aktarıldı.
ABD Hükümeti, Ukrayna’nın silahlı kuvvetlerinin modernizasyonunu ABD yapımı radyolarla tamamlamayı taahhüt etti. İlk tahminlere göre, 2021’den 2025’e kadar olan süreçte ABD Dış Askeri Finansman (FMF) programı bütçeleri, Ukrayna ordusu için 300 milyon dolar değerinde L3Harris telsiz sistemlerinin satın alınmasını finanse edecek. L3Harris telsiz sistemi. Görsel: Defence Express
Ukrayna, ASELSAN telsizleriyle modernize edilen T-64 ve T-72 tanklarını teslim aldı
Mart 2021’de Lviv Zırhlı Fabrikası, modernize edilmiş T-64 ve T-72 Ana Muharebe Tanklarını (AMT) Ukrayna Savunma Bakanlığı’na teslim etmişti. Modernize edilen ana muharebe tanklarına ASELSAN’dan tedarik edilen yeni dijital telsiz istasyonlarının da entegre edildiği aktarılmıştı.
ASELSAN’ın sunduğu muhabere çözümleri, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin zırhlı birlikleri ve piyade birimleri arasında verimli iletişim sağlaması için tasarlandı. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, zırhlı birliklerin bu modifikasyonunu “ağ merkezli” olarak adlandırmaktadır.
ASELSAN VHF ürün yelpazesinin radyo sistemleri, 2017 yazında Ukrayna’da açılan ihalede silahlı kuvvetlerin karşılaştırmalı testlerinde kazanan şirket olmuştu. Ukrayna ile ASELSAN, hem ortak üretim yapılmasını hem de teknoloji transferini içeren bir dizi iş birliği sözleşmesi imzalanmıştı. İlk kez Türk VHF radyo istasyonlarıyla donatılan Ukrayna ordusuna ait araçlardan görüntüler.
kaynak:defenceturk/Cengizhan Yılmaz
-
A-10 Thunderbolt II, kara birliklerine yakın hava desteği sağlama görevi için özel olarak geliştirilen ilk hava platformudur. Orijinal takma adı "Warthog" (kısaca Hog) olmasına rağmen II. Dünya Savaşı'nda kara birliklerine yakın hava desteği sağlamış olan P-47 Thunderbolt'a izafeten aynı isimle anılmaktadır.
Amerikalı Fairchild Republic firması tarafından üretilen A-10 Thunderbolt II, düşük irtifa ve düşük hızda manevra yapabilen, isabetli silah sevk yeteneği olan basit ve etkili, her türlü yer hedefine özellikle de tank ve zırhlı araçlara saldırabilen iki motorlu bir jet uçağıdır. Soğuk Savaş döneminde alçak uçuşla Sovyet tank ve zırhlılarını imha etmek üzere tasarlanmıştır. "Tank Katili" olarak anılır. Savaş alanı üzerinde 300 m altındaki irtifalara inip büyük kanat alanı sayesinde düşük hızlarda yerdeki düşman unsurlarını ateş altına alabilir. Kısa ve ham pistlerden iniş-kalkış yapabilmesi Thunderbolt'a cepheye yakın alanlardan harekat olanağı sağlar. Oldukça dayanıklı bir uçaktır, bu da ona geniş bir kombat yarıçapı ve savaş alanında uzun süre kalabilme yeteneği vermektedir. Sistem ve zırhı sayesinde hayatta kalma olasılığı yüksektir. Hasara karşın pilotun uçağı üsse geri döndürebilecek şekildeki dizaynı ve görev yükü-menzili uçağın dikkat çeken unsurlarıdır. Pilot kabininin etrafı 3.8 cm kalınlığında titanyum zırh ile kaplıdır. Uçağın tümü zırhlı değildir, zırh sadece kokpite ve yakıt deposuna uygulanmıştır. Uçağın dizaynında performanstan çok alçak irtifa (300 m) seyirlerinde yerden açılacak ateşe karşın hedefin imhası ve üsse dönme esas alınmıştır. Bu özellikleri kullanıcı pilotların uçağa güven duymasına ve hedefe giderken konsantrasyonunun korunmasını sağlar. I. Körfez Savaşı'nda bazı A-10 uçaklarında, gövde ve kanatlarda 30 cm civarında uçaksavar mermi delikleri olmasına karşın uçaklar üsse geri dönebilmiştir.
-
-
- Boeing, Türk havacılık sanayiinin rekabetçiliğini ve küresel tedarik zincirine entegrasyonunu desteklemek amacıyla, aralarında TUSAŞ, THY Teknik, Aselsan ve Havelsan gibi şirketlerin de bulunduğu 36 Türk şirketi ile SAHA, OSSA ve HUKD kümelenmelerinden temsilcilerin katılımıyla bir tedarikçi forumu düzenledi.
Dijital platform üzerinden düzenlenen forumda katılımcılara havacılık sektörünün mevcut piyasa görünümü ve pandemi sonrası döneme yönelik sektörün toparlanma süreçleri hakkında bilgi aktarıldı. Ayrıca, Türk sanayicilerin Boeing tedarik zincirine katılım süreçlerine ilişkin bilgi verildi.
Boeing Türkiye Genel Müdürü ve Ülke Temsilcisi Ayşem SARGIN, gerçekleştirilen foruma ilişkin, “Boeing olarak, havacılık sanayiinde önemli büyüme potansiyeline sahip olan Türkiye’yi güvenilir bir ortak olarak görüyoruz. Türkiye ile stratejik ortaklığımızın temelini oluşturan Boeing Türkiye Milli Havacılık Planı kapsamında bugüne kadar yaptığımız faaliyetlerle her zaman Türkiye’de Türk sanayii ile birlikte büyümeye odaklandık. Bugün, üretimleriyle farklı programlarımıza katkıda bulunan tedarikçilerimiz ve bu sektörde yer almayı planlayan şirketlerle bir araya gelerek sektörümüzün pandemi sebebiyle içinden geçtiği bu zor dönemi nasıl aşacağını, iyileşme süreçlerini ve yeni büyüme döneminin imkanlarını birlikte değerlendirdik.” açıklamasında bulundu.
Kasım 2017’de açıklanan Boeing Türkiye Milli Havacılık Planı’nın en önemli bileşenlerinden biri olan Havacılık Sanayii Geliştirme Programı kapsamında bu zamana kadar toplam üç tedarikçi eğitimi programı ve Ticaret Bakanlığı işbirliği ile “Havacılıkta Tedarik Zinciri Geliştirme ve İhracat Konferansı” düzenlendi. Tedarikçi forumu ise, pandemi başlangıcından bu yana Boeing ve Türk havacılık sanayiini en geniş kapsamda bir araya getiren bir etkinlik olmasının yanı sıra, sektörün küresel ölçekte yükselmesine ilişkin yeni yol haritasına odaklanması sebebiyle önem taşımaktadı
- Textron Systems, ??ABD ordusunun Shadow İHA'larını modernize edecek
Textron Systems, ABD ordusunun kullandığı Shadow Block II Taktik İHA sistemlerini modernize etmek için 607 milyon dolara kadar bir sözleşme imzaladığını duyurdu. Söz konusu sözleşme, mevcut Shadow Block II Taktik İHA’ların yükseltilmiş Blok III konfigürasyonuna uyarlanmasının yanı sıra lojistik desteği, saha hizmetleri ve mühendislik desteğini kapsıyor.
66 milyon dolar bedelle 36 Shadow Blok III İHA tedarik edilecek. - Boeing, Türk havacılık sanayiinin rekabetçiliğini ve küresel tedarik zincirine entegrasyonunu desteklemek amacıyla, aralarında TUSAŞ, THY Teknik, Aselsan ve Havelsan gibi şirketlerin de bulunduğu 36 Türk şirketi ile SAHA, OSSA ve HUKD kümelenmelerinden temsilcilerin katılımıyla bir tedarikçi forumu düzenledi.
-