Sohbetimiz Bol Olsun

    • Resmi Gönderi

    Harici İçerik youtube.com
    Dış kaynaklardan gömülen içerik, izniniz olmadan görüntülenmeyecektir.
    Harici içeriğin etkinleştirilmesi yoluyla, kişisel verilerin üçüncü şahıs platformlarına aktarılabileceğini kabul edersiniz. Gizlilik politikamızda bununla ilgili daha fazla bilgi verdik.

    • Resmi Gönderi

    Mükemmel ötesi bir guzellik,sanat eseri bu olsa gerek.Degerde biçilemez bence

    Harici İçerik fb.watch
    Dış kaynaklardan gömülen içerik, izniniz olmadan görüntülenmeyecektir.
    Harici içeriğin etkinleştirilmesi yoluyla, kişisel verilerin üçüncü şahıs platformlarına aktarılabileceğini kabul edersiniz. Gizlilik politikamızda bununla ilgili daha fazla bilgi verdik.

    • Resmi Gönderi

    Dünya Kupası Heyecanı Son 16 Turu İle Devam Ediyor

    Bakalım Bu Turdan Şampiyonu Kim Bilecek

    Ödül: 550 HS Puan

    puan ödüllü anketlere katılmayı unutmayalım

    Hayırlı akşamlar herkese

    • Resmi Gönderi

    Takip ve beğenilerinizi bekliyoruz


    HavalarınSesi Forum (@HavalarinSesi) / Twitter
    HavalarinSesi Amatör Meteoroloji Forumunun Twitter Hesabı. Paylaşımlarımız Kurumsal Değildir, Bilimsel Verilere Dayalı ve Hobi Amaçlıdır. Sesimizi Dinle! ❄
    mobile.twitter.com
    • Resmi Gönderi

    12 OCAK 2019 da yazmışız,az zihin jimnastiği ile nasıl bir yaşam varmış canlandıralım .

    Burada hikaye çok

    The content cannot be displayed because it is no longer available.


    KÖYDEN anılar

    Şimdiki zaman da bir gencin çocuğun yetişkin insanın giyimi ile çocukluğumun ,o zamanın giyimi kuşamı çok farklıydı.Yasanti farklıydı, sohbet farklıydı, yardımlaşma farklıydı..

    Yetişkin insanlar kış ayında üstlerine sadece ceket ve gapıt (kaban-kaşe) giyerlerdi.Tabiki herkes giyemezdi.Giyenler de mutlaka yamalı giyerlerdi.Ceketlerde de bu böyleydi, pantolon ve çoraplarda da.

    Çorapların en çabuk topukları delinirdi.Coraplarda yamaya "gözeme"derler.Şiş ile örülür dü çoraplar ve yünden olduğundan güzel ısıtır ama çabuk eskirdi . Tabanları en öncede topukları eskirdi delikler güzelce kesilir ve analar,neneler,ablalar Şişler ile gözelerdi.

    Genelde yaşlılar için uzun çoraplar örülürdü.

    Dize kadar uzunlukta ve bitişinde de ipleri olurdu.Giyilen çorap aşağı düşmesin diye üstten bağlanırdı.

    Kışı kış gibiydi, insanlar zor şartlarda yaşasa da bir ahenk bir yaşama sevgisi hep vardı.

    Yaşlı insanların beklenmedik muziplikleri, gençlerle bir olup arada oyunlara eşlik etmeleri tam bir neşe kaynağıydı.

    Biraz hayalini kurmaya çalışın ben yazayım...

    Kar diz boyunda hatta fazlası var eksiği yok.Bizde dambeş derler yanı evin çatısı.Cati ama genelde dümdüz bir çatı.Canak kiremit değil toprak ile sıvanmış.Corak ile çatılar sivanirdı.

    Bu düz çatılardan yollara temizlik amacıyla itilen karlar ile yürümek bile çok zor olurdu.

    Böyle kar tifanın olduğu bir sabah hayal edin.

    Anne "kalk" der sabahın köründe.Ama bu kar sevdası zaten içimizde fırlarsin yataktan direk dışarıya bakarsın acaba kar yağmaya devam ettimi? Yağan kar erimiş mı? sorularına cevaplar almak için.

    Ahşap pencerelerin camları içeride yanan soba yüzünden buglanmistir.Ellerinizle camı siler bakarsınız.Aslinda pek bakmakta mümkün olmaz.Uykulu gözler, buğulu camlar,karin beyazlığı biraz geçici körlük bile yaşatır insana.

    Zaten kahvaltı demek çorba demektir.Ne zeytin ne peynir pek görmedik.ama şikayet edilmez di çünkü o tarhana çorbası ömür lezzetiyle hala damağımda. tarhana kokusu evin kapalı alanının her yerine işlemiştir sizde annenin soba veya kuzine de kizarttigi ekmekle dalardık elde kaşık ortada olan tek tas çorbaya.

    Öyle herkese bir tas değil.Tek ve ortada bir çorba kaşıkla babam kaşıkla.

    Yemek tamam eğer dambeş temizliği yoksa direk evin arkasına kacardik.Ayaklarımızda lastik ayakkabı.Yada altı dişsiz bir naylon yemeni.Orada kayık kayar evdekilerin sadece çağırdığı zaman eve dönerdik.

    Molalar sadece ıslanan çorap ve pantolonların kuruması için köy fırınına giderek verilirdi.

    Akşamları bir alem olurdu.Cok kanallı TV adeta o zaman da vardı.Hemen hemen her gece komşular gelir komşulara gidilirdi.

    Kadınlar ve yaşlılar sadece evden eve git gel ederler di.

    Erkekler ve biraz yetişkin çocuklar babalar izin verirse beraber köy odalarına giderlerdi.

    Köy odasına gitmek , komşularla oturmak, yaşlı dedeleri ve neneleri dinlemek gerçekten çok güzeldi.

    Yaş Uygun olduğundan her iki sohbet ortamı da benim hoşuma giderdi.Aksam namazından sonra yemek ve hemen ev ziyaretleri veyahut odaya yollar başlardı.

    Odaya gidersek daha da sevinirdim,babam eline feneri alırdı ve odanın yolunu tutardık.Köy odası da köy fırını da evimize yakındı.

    Odaya vardığınız da genelde genel temizlik yapılır.

    Eşik derler ilk giriş yerine.Ayakkabilar oraya konur.llk şapka ceket yada gapıt elle veya süpürge ile karlar temizlenir.Sonra ayakkabı çıkar çoraplar ve paçalar temizlenir di

    İçeri girince mutlaka bir duman örtüsü olurdu :) biraz sigara biraz kandilin isi dumanı birazda sobanın eseri olurdu.

    Mutlaka yaşıt birisi olurdu odada başka arkadaş.Kah kısık sesle konuşur kah gülersin ama genelde büyüklerin eski maceraları dinlenirdi zevkle.

    Çay demlenirdi gazocagin da gamanto derler bizde.Komineto asıl adı.Oda sonradan cok popüler oldu . Genelde hemen hemen her iş soba, ocaklar simdiki adıyla şömine ve kuzineler ile olurdu.

    Gazocagin da pişen :çay: zevkle sohbetle icilirdi.

    Zaman biraz geçince camiye gidilir yatsı kılınır tekrar odalara dönüş başlardı.Her mahallenin kendi odası olur.Her odaya gelenler aynı kişiler olurdu ve en önemlisi herkes herkesin borcunu derdini tasasini bilirdi.Birlikte hareket edilirdi.

    Camiden sonra uzun kış gecelerinde yemek yemek, fıstık ve kaba şeker (Mevlana şekeri)

    yenirdi, tatlılar yapılırdı.Tel helva çekilirdi ve en zevkli neşeli olan da tel helvası yapmaktı.Simdiki adıyla pişmaniye diyelim.

    Binbir eziyetle açılan tel helvası zevkle yenirdi.

    Kocaman yer sofrasında adeta dağ gibi olurdu helva.

    Buradan kestik

    (Aşağıdaki görsel klasiktir, hemen hemen her evde köy yaşantısının vazgeçilmeziydi)

    The content cannot be displayed because you do not have authorisation to view this content.