- Resmi Gönderi
Baştan sona okudum güzel yazmışsın, yalnız bizim orada bu olaya "Karabasan" derler. Yani mana olarak aynı kelime farkı olan bir olay dayı onun mantığı da hiç sanıldığı gibi değil aslında,
şöyle ki; "Karabasan" denilen olay genelde günlük hayatın iş aş ve ağır yemeklerinin ardından yemekten hemen sonra genelde yatıldığında ve sırtüstü ve kol veya herhangi bir vücudun kan basıncını kıracak yerinin üstüne yatılmasından kaynaklanan bir psikolojik durumdur. aslında fizyolojiktir fakat insanlar bunu peri veya şeytan işi sansa da bu genelde o ortamın da etkisi ile karanlık ve ürkütücü olmasından kaynaklı psikolojik yorgunluğun ve akıldaki sıkıntıların korkuların bir nevi uykudaki yukarıdaki kan basıncında zayıflaması ile dışa vurumu olayıdır. Bu benim başıma da geldi bir kaç kez evde yattığımda hiç unutmam bir sabah vakti ezan okuyordu dışarda ve ben ezana saygımdan kalkmaya çalıştıkça sanki birisi beni yatağa geri itiyordu. Anne anne !!! diye bağırmama rağmen sesim hiç çıkmıyordu. Sanki birisi boğuyor gibi oluyordu ve kıpırdama yeteneğim ortadan kaybolmuştu. Ben de de bir kaç kez bu olay olduktan sonra dayı senin dediğin gibi o saatten sonra internetten araştırmalarım sonucu o gün bu gün sırt üstü yatmamaya çalışırım ve peygamber efedimiz (S.A.V) Sünneti olan yatış pozisyonu olan sağ elin çene alında sağa doğru yatarım ve bu tip konularla da çok şükür karşılaşmadım o gün bu gün.... :D