ÖZET
Ani Stratosfer Isınması (SSW) atmosferde nadir gerçekleşen meteorolojik hadiselerdir. Bu hadiseler her iki yarımkürede kış mevsiminde gerçekleşir ve yüzey havasını etkiler. Kuzey kutbunda gerçekleşen stratosfer ısınmaları, Güney kutbuna göre daha sıktır. Çünkü karasal alan Kuzey yarımkürede daha fazladır. Böylelikle tropiklerden ısı taşımımı daha kolay sağlanır.
Stratosfer ısınmasının tanımı literatürde farklılık göstermektedir. Yaygın olarak kullanılan tanım; kış mevsiminde her ikim yarımkürede, kutup bölgesindeki stratosfer rüzgarlarının batıdan doğuya dönmesidir. Böylelikle stratosferik konfigürasyon bozulmaya uğrar ve kutup girdabı rüzgarları zayıflar. Bu olay Ani Stratosfer Isınması(SSW) olarak adlandırılır. Zayıflayan stratosferik dolaşım ile kutup soğukları daha güney enlemlerde (Güney kutbunda kuzey enlemlerde) hissedilmeye başlar. Yüzey havasının etkilenmesiyle birlikte endeksler negatife doğru seyreder. Bu mekanizma troposfer katmanının stratosferle eşlenmesiyle karakterize edilir.
Isınmanın gücü ve şiddeti troposferi doğrudan etkiler. Eğer zayıf bir ısınma meydana gelmişse bu etki troposferde fazla hissedilmez ve yüzey havası etkilenmez. Tam tersi kuvvetli bir ısınma ’da bu etki troposfere kadar iner ve yüzey havasını etkiler. Bu bağlantı stratosfer-troposfer eşlemesi olarak adlandırılır. Yani stratosferdeki ısınmanın kuvveti, troposferi modüle eder. Bu bağlantıyı sağlayan Ani Stratosfer Isınması adı verilen meteorolojik hadisenin ortaya çıkmasının nedenleri tropiklerden kutuplara doğru taşınan sıcak havadır. Bu hava ısı akıları olarak adlandırılır ve Eliassen-Palm vektörüne yansıtılır.Eliassen ‐ Palm vektörü troposfer ve stratosfer arasındaki bağlantının bir miktar belirtimini veren faydalı türevlerdir [ Eliassen ve Palm , 1961 ]. Güçlü birleşme dönemlerinde, yani gezegen dalgaları güçlü olduğunda, akışlar da güçlüdür. Kutup girdabı parçalanma evresini tamamlarsa, akılar çok küçük değerlere düşer.Eddy ısı akısı temel olarak tropiklerden kutuplara hava cepheleri tarafından taşınan ısıya atıfta bulunmaktdır. Bu olay aynı zamanda Eliassen-Palm ilişkisi yoluyla stratosfere yayılan büyük miktarda dalga aktivitesini de işaret etmektedir.
Kutuplardaki stratosferik dolaşımı gezegensel dalga aktiviteleri kontrol eder.Gezegensel dalga aktivitesi ne kadar fazla olursa kutup bölgelerindeki stratosferik dolaşım o denli zayıflar.Bu dalgalar tropik troposferden yayılır ve ekstratropik stratosferde kırılır.Ardından kutup dolaşımını etkilemeye başlar.Gezegensel dalga 1’in genliğinin artması Kuzey yarımkürede kutup girdabı “yer değiştirme” adlı olayı,gezegensel dalga 2 genliğinin artması ise kutup girdabında“bölünme” adlı olayın ortaya çıkmasını sağlar.Güney kutbunda ise mekanizma daha farklıdır.Gezegensel Dalga-1 ciddi ısınmalara ve girdapta bölünmeye yol açabilmektedir.
Kutup girdabını rahatsız eden temel mekanızmaların yokluğunda ise kutup girdabı güçlüdür.Çünkü girdabın yapısını tehdit edecek herhangi bir unsur yoktur.
2.Kuzey ve Güney Kutbundaki Stratosferik Dolaşım
Kuzey kutbu kış mevsiminde kutup girdabı rüzgarları 40 m/s ile 50 m/s değerlerine ulaşırken Güney kutbu kış mevsiminde bu değerler 80 m/s’yi aşar. Bu nedenle Güney Yarımkürede gerçekleşen Ani Stratosfer Isınmaları (SSW) girdabın yapısını fazla tehdit edemez. Ancak çok güçlü bir ısı akışı sonucu meydana gelen stratosfer ısınması, girdabın kallavi yapısını etkileyebilir. Güney Kutbunda buna benzer büyük bir ısınma en son 2002 yılında gerçekleşmiş ve kutup girdabının bölünmesini sağlamıştır. Stratosferik rüzgarlar tamamen doğuya dönmüş ve literatürde “büyük bir ısınma” olarak adlandırılmıştır.
2.1 Güney Yarımküre SSW’si
Güney yarımküre’nin her yönüyle analiz edilmesi ve incelenmesi uzun vade için tahmin edilen hava olaylarının tutarlılığını arttırmaktadır.10 hPa’daki değişiklikler ile modüle edilen hava tahminleri Güney yarımküre’deki buzul erimelerinin şiddetini ve soğuk hava ataklarının yönü ile ilgili birçok bilgi sağlayabilmektedir. Özellikle 15 Ağustos 2019’dan sonra meydana gelen SSW olayı, Güney yarımküredeki stratosferin yakından incelenmesini önemli hale getirmiştir.
Bu makalede 2019 yılında gerçekleşen Güney Kutbu SSW (Ani Stratosfer Isınması) tüm yönleriyle incelenecektir.
3.Veri ve Yöntemler
Güney yarımküre ekstratropiklerdeki ısınmayı tanımlamak için NASA Antarktika MERRA-2 uydusu ısı akısı, sıcaklık ve rüzgâr analizi kullanılmıştır. Ayrıca Gezegensel dalgalar, eddy ısı dalgaları ve kutup girdabı eliptik tanılama haritaları için stratobserve sitesinden faydalanılmıştır.
Girdabın yapısı ve özellikleri hakkında sağlanan bilgiler için CP07 yöntemi ve M11 yöntemi kullanılmıştır. CP07 ,SSW’yi rüzgarların doğuya dönmesi ile modüle ederken M11 yöntemi sinoptik olarak 10 hPa jeopotansiyel yüksekliği ile SSW’yi açıklar. İncelemede 2 yönteminde kullanılması, girdap teşhisi hakkında daha net ve açıklayıcı bilgiler sağlayacaktır.
İlk olarak ısınmaya neden olan ısı akışının analizi,daha sonra bu ısı akışının polar stratosferdeki etkileri incelenecektir.
Grafik-1 45 Günlük 100 hPa 1-3 Dalga Isı Akıları
Dalga 1-3 ısı akılarındaki artış kutuplardaki meridyonel sirkülasyonu doğrudan etkilemektedir.Bu akılar tropiklerden kutuplara taşınan ısı dalgalarını temsil eder.Bu ısı dalgaları ile birlikte Brewer-Dobson Sirkülasyonu (BDC) güçlenir ve kutuplardaki stratosferik dolaşım zayıflar.Grafik-1’de verilen dalga akış grafiğine göre Ağustos ayının 15’inden sonra 100 hPa’da Güney kutbuna yayılan dalgaların genliği artmıştır.Bunun sonucunda Güney kutup stratosferinin ısınmasıyla birlikte girdap dolaşımının zayıflama ihtimali yüksektir.Grafikteki Dalga 1-3 arasındaki dalga genlikleri gezegensel ölçekli dalgalar,yer çekimi dalgaları ve kelvin dalgaları ile kontrol edilir.
Grafik-2 10 hPa Girdap Isı Akışı
Girdap ısı akışındaki artış diğer bir SSW sinyalidir.Grafik-2’de verilen 10 hPa girdap ısı akışı rekor kırmıştır.Bu olay ilerleyen safhalada büyük bir SSW habercisi olabilir.
Şekil-1 ve Şekil-2 de verilen grafiklerde tropiklerden Güney kutbuna büyük bir ısı akışı olduğu gözlemlenmektedir.Bu ısı akışı kutup bölgesindeki stratosferi etkiledikten birkaç gün sonra zayıflayarak ortadan kalkar.
Şekil-1 40-80S Eddy Isı Akışı
Eddy ısı akışı,tropiklerden kutuplara taşınan sıcak hava ile karakterize edilen faydalı türevlerdir.Şekil-1’de 30 Ağustos ısı akışında 100 hpa’da kuvvetli bir artış gözlemlenmektedir.Bu artış dalga genliklerini arttırarak kutuplara doğru yayılır.
Grafik-3 10 hPa 60S Dalga-1 Yükseklik Genliği
Stratosferin zayıflaması, Yükseklik Dalgası 1’in genliğinin artarak tropikler tarafından ısı akışı gerçekleşmesiyle ortaya çıkar. Şekil-2’de 60 derece güney enleminde Dalga-1’in yüksekliği
verilmiştir. Bu yükseklik “geopotantial meter” yani GPM olarak ifade edilen, belirli basınç seviyeleri arasındaki farkın metre cinsinden ifade edilmesiyle ortaya çıkar. Grafiğe göre 10 hPa jeopotansiyel yükseklik dalga genliğinin artması, Güney kutup bölgesin antisiklon yerleşmesiyle sonuçlanır.
Şekil-3 10 hPa 60S Dalga-1 Yükseklik Genliği Anomalisi
Şekil-3’de verilen Dalga-1 yükseklik genliği anomalisi ağustos ayından itibaren ortalama üstünde seyretmiştir.Dalga-1’in genliği,tüm yılların ortalamasından daha yüksek olması nedeniyle kutup girdabı önceki yıllara göre daha fazla ısınmıştır.
Şekil-4 SAM Endeksi
Güney Yıllık Modu (SAM) endeksi: stratosferik polar girdabın gücünü temsil eden, 10 hPa'da (20 ° N kuzeyde) aylık jeopotansiyel yüksekliğe sahip kovaryans matrisinin önde gelen EOF modu [örneğin, Baldwin ve arkadaşları , 2001 ] ifade eder. Pozitif bir SAM, daha güçlü bir stratosferik polar girdap ile karakterize edilir. Şekil-4’de verilen endekse göre kutup girdabı 10 hPa değerleri negatiftir. Polar vorteksin zayıflamasına işaret eder. Ayrıca SAM endeksi, stratosfer-troposfer eşlemesini gözlemlemek için en uygun endeks türlerinden biridir. Bu nedenle verilen tarih incelendiğinde ilerleyen günlerde stratosfer-troposfer eşlemesi olması muhtemeldir.
Şekil-5 Eddy ısı ve momentum akıları
Eddy ısı akıları ve momentum akıları 100 hPa (troposfer) genlikleri 5 eylülden itibaren tekrar artış göstererek stratosfere yayılan gezegensel dalgalara işaret etmektedir.