- Resmi Gönderi
@Y_u_s_u_f1 bu forumdan sonrası yazarlık kardeşim senin
Yorum bırakmak için üye olmanız gerekir
Zaten hesabınız var mı? Oturum açın.
Şimdi giriş yapTopluluğumuzda yeni bir hesap için kaydolun. Bu kolay!
Yeni bir hesap oluştur@Y_u_s_u_f1 bu forumdan sonrası yazarlık kardeşim senin
@Y_u_s_u_f1 bu forumdan sonrası yazarlık kardeşim senin
Henüz o kadar geliştirmedim kendimi bence abartmayalım abi:'D
Korktun mu okurken?:'D
Eline sağlık Yusuf
Çok güzel olmuş
Eyvallah abi ama sistemci abi korku hikayesine kızıp beni tutuklayacak diye korkuyom:'D
Eyvallah abi ama sistemci abi korku hikayesine kızıp beni tutuklayacak diye korkuyom:'D
Yok akşam göreve gideceğim orada tutuklanacak çok adamlar var.
akşam göreve giderken ben
Yok akşam göreve gideceğim orada tutuklanacak çok adamlar var.
Yiğit adamsın abi
Sistemci5534 abi sen polismiydin ?
Sistemci5534 abi sen polismiydin ?
Yes
Yakında güzel bir hikaye gelecek içerisinde adminlerimiz izin verirse onları da katacağım.
Yakında güzel bir hikaye gelecek içerisinde adminlerimiz izin verirse onları da katacağım.
Bize karıştırma üle
Rüzgarın uğultusuna eşlik eden tek şey… Ormandan gelen o nazik ıslıktı.
Bazen yakınlaşıyor, bazen uzaklaşıyor, insanın psikolojisini altüst ediyordu. Rüzgarın fısıldaşmaları ise ıslığa daha tehlikeli bir hava katıyordu. Ormandaki bu ıslık… Başıboş bir şekilde dolanıyordu. Bazı hayvanların kulaklarına ilişiyor, bazılarını ise hipnotize ediyordu. Islık… Titrek ama bir o kadar da akıcıydı. Saat gece iki gibi başlamış, kesintisiz olarak köyü rahatsız etmeye devam etmişti. Ancak bu tiz, kulak cırmalayıcı bir ses değildi. Sadece rahatlatıcı, aynı zaman da ürkütücüydü. Birini uzaklara götüren birinden çıkıyordu sanki bu ıslık… Sırtına attığı ağır torbada taşıdığı bir kimseyi.
İnsanlar ise bunları duyanların çıldırmış olduğunu düşünüyordu. Evet, bu olasılık yüksekti fakat ormanda çocukların bulduğu kartlar deliliğe karşı çıkıyordu.
Doğruydu. Kimse deli değildi. Şu anda da o canlı, ormanda yürüyordu. Ayaklarını ağır ağır yere sürüyor, kuru yaprakları parçalıyordu. Upuzun tırnakları bazen ağaç gövdelerine sürtünüyor, onları daha da aşındırıyordu. Uzun, ince bedenine vuran rüzgar, yırtık pırtık tişört ve diz boyu şortunu oynatıyordu. Dudaklarını her yeni bir nağme için büzse, yüzü olan maskenin ağız çevresi çatlıyordu. Mutluydu. Hem de çok. Kaşları hafif yukarı kalkmış, gözleri gülümsüyordu. Bir çift siyah boşlukta mutluluğu yine görebilirdiniz. Bu, karanlıkta ışık arayıp hemen bulmak gibiydi.
Siyah ve gri karışımı gökyüzünde onu halka gösterebilecek ay, hayır bir yıldız bile yoktu. O sadece yalnızlığa ve uğultuya nazik ıslığı ile eşlik ediyordu… Buna sonunda torbasına attığı yeni ruhlarda eşlik edecekti.
Nefis.. Böyle yazmada sende özellik.Kırk yıl düşünsem aklıma gelmez böyle şeyler.
Gerçekten etkileyici olmuş Yusuf
Nefis.. Böyle yazmada sende özellik.Kırk yıl düşünsem aklıma gelmez böyle şeyler.
Gerçekten etkileyici olmuş Yusuf
Sağolasın abi. Bence sende güzel hikayeler oluşturabilirsin.
Buradan devam