Sarp Özdoğan tarafından yazılan gönderiler

    Bu kış için oldukça heyecanlıyım çünkü elimdeki verilere göre, kar yağışsız geçen bir kışın ardından ümit verici sinyaller alıyorum. ECMWF mevsimsel basınç anomalisi haritalarını incelediğimde, Şubat 2025’te Avrupa genelinde alçak basınç sistemlerinin hakim olduğunu görüyorum. Bu tür sistemler, genellikle Karadeniz gibi bölgelerde kar yağışlarını destekleyen atmosferik şartlar yaratır. Yani, kışın ilerleyen aylarında özellikle Doğu Marmara -Karadeniz Bölgesinde kar yağışı beklentisi oldukça yüksek.

    QBO grafiği ise hava sirkülasyonlarını anlamamızı sağlıyor. Şu anda QBO, batılı fazda ilerliyor, bu da kutup vorteksinin güçlü kalma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Ama bu, soğuk hava kütlelerinin her zaman kutuplarda kalacağı anlamına gelmez. Ara sıra, kuzeyden gelen soğuk hava dalgaları Türkiye’ye kadar inebilir ve bu da kar yağışlarını daha olası kılar. Özellikle Ocak ve Şubat aylarında bu tür dalgalarla karşılaşmamız çok muhtemel.

    Bir diğer önemli veri de Arktik Osilasyonu (AO). AO değerlerinin nötr ya da hafif negatif olması, soğuk havanın kuzeyden aşağıya inmesine izin verebilir. Bu da tam anlamıyla o özlenen kar yağışlarını beraberinde getirebilir. Karadeniz kıyıları için bu durum oldukça sevindirici. Kar yağışı sadece hava sıcaklıklarını düşürmekle kalmaz, aynı zamanda bölgedeki su kaynaklarını da destekler.

    Özetle, bu kış Türkiye’de aşırı sert bir kış beklenmiyor ama zaman zaman soğuk hava dalgalarıyla etkileyici kar yağışları yaşanabilir. Özellikle Karadeniz , Doğu Marmara ve Doğu Anadolu’da kar sevenleri sevindirecek gelişmeler olabilir.


    czmalff.png

    m8xynzu.jpg

    idbqsd9.jpg

    gy5iuzi.jpg

    cot3gg5.jpg

    4vimhn5.jpg

    Vay be bir eleştiri yaptık gelen söylemlere bak. Pusuda yatmış hepsi 😀

    Ben üyeyim ve burada faal bulunmuyorum. Tahmin blogumda yok yazayım. Bu işlerdende anlarım. Bana laf vurmayı bırakın.

    UsTaD sende bana oradan tehdit savurma. Ben elestri yaptım diye karşında çocuk varmış gibi kürek kafana vururum deme hakkını kim verdi sana. Biraz üstad gibi davran. Beni tehdit etme. Ben giderim hiç sıkıntı değil, kaybeden ben olmam.

    Ben kişileri eleştirim. Doğruya doğru yanlışa yanlış. Eleştiri kişiyi geliştirir. Kusura bakmayın saksakciligi da sevmem.

    Sıkıntı yok eleştiri yapabilirsiniz. Lakin burdaki insanlar sizi diğer platformlardan da tanıyor olabilirler. Önceden benim ile ilgili yazdığınız şeyler pek hoş değildi yapıcı davranmıyordunuz. Bu yüzden insanlar eleştirinizin samimiyetine inanmıyor olabilir.

    Modeller neden tutarsız ? , Neden bir günü bir gününü tutmuyor ? , Bölgesel olarak özellikle bu sene coğrafyamızda karşılaştığımız bu durumdan teknik olarak nelerin sebep olduğundan bahsedeceğim size. Böylelikle farklı platformlarda rastladığımız "Alaylı" meteoroloji ordinaryuslarına ne derece itibar etmemiz gerektiğini anlayacağız. İyi okumalar :)

    Meteorolojik tahmin modelleri, hava durumunu tahmin etmek için kullanılan karmaşık bilgisayar simülasyonlarıdır. GFS (Global Forecast System), ECMWF (European Centre for Medium-Range Weather Forecasts) ve ICON (Integrated Forecast System) gibi modeller, atmosferin durumunu anlamak ve gelecekteki hava koşullarını tahmin etmek için kullanılır. Bu modellerin bölgesel olarak tutarsız olmasının ve neden her gün değişkenlik gösterdiğinin çeşitli nedenleri vardır. İşte bu durumun bazı teknik açıklamaları:

    **Başlangıç Koşullarının Hassasiyeti:** Meteorolojik tahmin modelleri, başlangıç koşullarına son derece duyarlıdır. Bu, atmosferin mevcut durumunun modelin doğruluğunu büyük ölçüde etkilediği anlamına gelir. Atmosferdeki küçük değişiklikler bile, özellikle uzun vadeli tahminlerde, büyük sonuçlar doğurabilir. Bu, "kaos teorisi" veya "kelebek etkisi" olarak bilinir.

    **Model Çözünürlüğü ve Parametreleştirme:** Modeller, gerçek dünyanın bir yaklaşımıdır ve her meteorolojik olayı tam olarak yakalayamazlar. Model çözünürlüğü, modelin ayrıntı düzeyini belirler. Daha yüksek çözünürlüklü modeller, daha küçük ölçekli hava olaylarını daha iyi yakalayabilir, ancak daha fazla hesaplama gücü gerektirir. Ayrıca, bazı atmosferik süreçler (bulut oluşumu, yağış, rüzgarlar vb.) modellerde parametreleştirilir, yani basitleştirilmiş matematiksel formüllerle temsil edilir. Bu parametreleştirmeler her zaman gerçek dünya koşullarını tam olarak yansıtamaz.

    **Veri Girdilerinin Kalitesi ve Kapsamı:** Tahmin modelleri, uydu verileri, hava durumu balonları, radar ve yüzey gözlemleri gibi çeşitli kaynaklardan gelen verilere dayanır. Bu verilerin eksikliği veya düşük kalitesi, model çıktılarının doğruluğunu etkileyebilir. Özellikle uzak veya az gözlemlenen bölgelerde veri eksikliği, model tahminlerinin doğruluğunu azaltabilir.

    **Fiziksel Süreçlerin Karmaşıklığı:** Atmosfer, oldukça karmaşık ve sürekli değişen bir sistemdir. Bu karmaşıklık, modellemeyi zorlaştırır. Atmosferik dinamikler, kimyasal süreçler ve okyanus-atmosfer etkileşimleri gibi faktörler, model tahminlerinin değişken olmasına neden olur.

    **Bölgesel Özellikler:** Coğrafi özellikler (dağlar, okyanuslar, ormanlar vb.) ve yerel iklim koşulları, hava durumunu önemli ölçüde etkileyebilir. Modeller, bu bölgesel özellikleri ve yerel etkileri her zaman tam olarak hesaba katamaz. Özellikle karmaşık coğrafyalarda, modellerin doğruluğu sınırlı olabilir.

    **Model Güncellemeleri ve Yenilikler:** Meteorolojik modeller sürekli geliştirilmektedir. Yeni bilimsel bulgular, algoritmaların güncellenmesi ve daha iyi hesaplama tekniklerinin kullanımı, model çıktılarını zaman içinde değiştirebilir.

    Sonuç olarak, GFS, ECMWF ve ICON gibi meteorolojik tahmin modelleri, atmosferin son derece karmaşık ve sürekli değişen doğasını temsil etmeye çalışırken, başlangıç koşullarının hassasiyeti, model çözünürlüğü, veri kalitesi, atmosferin karmaşıklığı ve bölgesel özellikler gibi bir dizi zorlukla karşı karşıyadır. Bu faktörler, modellerin bölgesel olarak tutarsız olmasına ve her gün değişkenlik göstermesine neden olur.


    LÜTFEN OKUYUNUZ.!!!!

    Eline sağlık winter hocam. Lakin seninle ihtilafa düştüğümüz nokta şurası ;

    Her ne kadar kuzey atlantik salınımı hafif pozitif senaryolar verse de , yani bir omega bloğu beklemek yanlış olmasa da , ülkemizin kıyı illerinde kar yapabilecek bir potansiyel taşıyan sistem göremiyorum. Hatam var ise düzeltin. Stratosferik vorteksin yapısını bozacak bir fenomen , kuzeyimizdeki soğuklardan kopabilecek kadar zayıf bir kutbi siklon da yok.

    Yani bir sistem olabilir fakat Ecmwf ve senaryolarının verdiği gibi kuvvetli soğuklar mümkün olur mu bunu kestiremedim. Vade yaklaştıkça elbet daha detaylı inceleriz. Ecmwf senaryoları bile her ne kadar ortalaması sisteme evet dese de bazıları çok farklı.