Sarp Özdoğan tarafından yazılan gönderiler
-
-
Yangın ile mega yanardağ patlamasında salınan gazların eşdeğer olma miktarını hesaplamak gerek doğrudur ancak yangının büyüklüğü ve süresi kuzey yarim kureye değil bölgesel olarak etki eder diye düşünüyorum mesela Amerika da bir yanardağ var mega yanardag diye geciyor adını hatırlayamadım o patlarsa aciga çıkan gazlar güneş ışınları engeller ve kuzey yarım kurede çoğu bölgede aşırı düşük sıcakliklara tabiri caizse mini buzul çağına sebep olur ancak o yanardağ lar kaç milyon yılda bir patlıyor onuda düşünmek lazım ? Eline sağlık imkan olsa bizde bir çalışma yaparız.
İyi hatırlattın yanardağ patlamaları diye ekledim şimdi o konu daha çok işlendi çünkü
-
Magma, çoğu volkanik patlamaya neden olan itici gücü sağlayan çözünmüş gazlar içerir. Magma yüzeye doğru arttıkça ve basınç azaldıkça, gazlar magmanın sıvı kısmından (eriyik) salınır ve yukarı doğru hareket etmeye devam eder ve sonunda atmosfere salınır.Büyük patlamalar kısa sürede muazzam miktarda gaz açığa çıkarabilir. 1991 Pinatubo Dağı'nın üst atmosfere tek bir günde 250 megatondan fazla gaz enjekte ettiği düşünülüyor.(USGS Volcano Hazards Program)
Ayrıca,magma asla yüzeye ulaşmasa bile, gazlar sürekli olarak atmosfere topraktan, volkanik menfezler, fumaroller ve hidrotermal sistemlerden kaçabilir.
Şimdiye kadar en bol bulunan volkanik gaz, zararsız olan su buharıdır. Bununla birlikte, volkanlardan önemli miktarlarda karbondioksit, sülfür dioksit, hidrojen sülfür ve hidrojen halojenürler de yayılabilir. Konsantrasyonlarına bağlı olarak, bu gazların hepsi insanlar, hayvanlar, tarım ve mülk için potansiyel olarak tehlikelidir.
Karbondioksit, Dünya atmosferindeki havanın yaklaşık% 0,04'ünü oluşturur. Ortalama bir yılda, volkanlar yaklaşık 180 ila 440 milyon ton karbondioksit salmaktadır. Bu renksiz, kokusuz gaz volkanlardan yayıldığında, tipik olarak çok hızlı bir şekilde düşük konsantrasyonlara seyreltilir ve hayatı tehdit etmez. Bununla birlikte, soğuk karbondioksit gazı havadan daha ağır olduğu için, çok yalın atmosferik koşullarda çok daha yüksek konsantrasyonlara ulaşabildiği alçakta bulunan alanlara akabilir. Bu, insanlar ve hayvanlar için ciddi riskler oluşturabilir. % 3'ten fazla CO2 ile hava solumak hızlı bir şekilde baş ağrısına, baş dönmesine, artmış kalp atış hızına ve nefes alma zorluğuna yol açabilir. Yaklaşık% 15'i aşan karıştırma oranlarında, karbondioksit hızla bilinç kaybına ve ölüme neden olur.(USGS Volcano Hazards Program)
Gelelim Avustarlya'da ki yangının Dünya'da ki iklime etkisine ;
Volkanlar patladığında, havaya gaz ve partikül karışımı yayarlar. Kül ve kükürt dioksit gibi bazılarının soğutma etkisi vardır, çünkü onlar (veya neden oldukları maddeler) güneş ışığını dünyaya girmesini engellerler. CO2 gibi diğerleri sera etkisine ekleyerek ısınmaya neden olur."Soğutma etkisi özellikle, güneş engelleyici parçacıkları stratosfere kadar patlayabilen büyük patlamalar durumunda - 1991'de Pinatubo Dağı gibi - bir sonraki yıl küresel sıcaklıklarda önemli bir düşüşe neden oldu"(The Guardian). Belirli bir püskürmeden sonra gözlemlenen soğutmanın kesinlikle bu püskürmenin bir sonucu olduğunu bilmek zordur, ancak çoklu püskürmelerden sonra ortalama küresel sıcaklık değişimini incelemek güçlü bir bağlantı sağlar.
Aslında bu tip yangınları tam olarak "yanardağ patlaması" sınıfında inceleyemeyiz.Bu yangınla bazı fiziksel/kimyasal şartlar eşdeğer olabilir fakat tamamen aynı değildir.Yangında atmosfere salınan su buharı kat kat daha yüksektir.Avusturalya'da bolca bulunan 10 yaşında ki bir Okaliptüs ağacı günde 400 litre su tüketiyor. ( Prof. Dr. Mehmet Sıkı).Bu ağaç yandığında açığa çıkacak su oranı,Karbonmonoksit ve diğer partiküller atmosfere dağılacak ve ilk başta bölgede,Sonra ise (etkisi ilk bölgeye nazaran az da olsa) yayılarak etkisini sürdürecek ve bir süre sonra derişimi (Tüm Dünya atmosferi ile) düşerek etkisi minimuma inecek..
Etkileri ise tahminen mevsimlerin daha serin geçmesi,Bölgede ki sera etkisinin çok daha yüksek seviyelere ulaşması,İklimin geçici (önlem alındığı takdirde) olarak sekteye uğrayarak daha farklı şartlar yaşanmasıdır..
Sarp Özdoğan -- Monoton --
-
Jermo . Vade yakınlaştığında detaylı analiz yapacağım. Etiketlerim sizi
-
Elinize sağlık. Çok net ve güzel bir tahmin olmuş. Müsaadeniz olursa sorum olacaktı. Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgerinden de bahsedebilir misiniz?
O coğrafyaya fazla hakim değilim. Malesef yorum yapamayacağım
-
İstanbulda lokal olarak kısa süreli Soft hail (graupel) geçişleri oluyor
-
Dağ torku ve açısal momentum bütçesi az olursa ne olur Sarp Özdoğan
Yerine zamanına göre değişkenlik gösterir bu durum
-
---Ocak ilk haftası SSW (Ani stratosfer ısınması) ---
Ocak ilk haftası Hint okyanusu üzerindeki konveksiyon teknik olarak zorlamayı arttırır. Bunun sonucunda ise 3.faz olması muhtemel bir sonuçtur.
Aralık Sonu / Ocak başı ise güçlü bir +EAMT (Doğu Asya Dağ Torku) oluşacak. Bu da güçlü bir Pasifik jeti ve pozitif PNA'yı destekler. Ayrıca Batı Pasifik üzerinde konveksiyon oluşumuna zemin hazırlayabilir. Pozitif PNA ile birlikte Pasifikte bir siklon dalga kırılması olursa bu da negatif EPO yu destekleyecektir. Burası Amerika ile ilgili kısım. Muhtemel SSW'nin bu bölgeyi vurma ihtimalini değerlendirdik. Oldukça şanslı gözüktüklerini söyleybilirim. Amerika için risk sadece pozitif dağ torku ile Açısal momentum bütçesinin aşırı artmasıdır.
Değerlendirmesini yaptığımız bu muhtemel "SSW" nin "SSW" olma ihtimallerini de değerlendirmek gerekir.. SSW gerçekleşmesi kesinmiş gibi yorum yapacak olursak , SSW meydana geldiğinde troposfer kendini en hızlı şekilde dengelemeye çalışacaktır. Bu yüzden negatif AO ve NAO görüntüleri görebiliriz ocak ayının ilk haftasında.. Ayrıca Eliassen Palm vektörleri "teknik olarak" bir SSW gerçekleşecek kadar kuvvetli vektörleri sağlamıyor. Bu endeksi orta derecede bir zayılama görüp görmeyeceğimiz konusunda kullanırız zaten. Negatif AO yeterli bir işaret sayılır. .
Özetle --
Amerika için risk teşkil eden açısal momentum bütçesindeki aşırı artış, SSW'nin odak noktasını Doğu Amerika kıyılarına çeker. Pozitif PNA , Negatif NAO ve nötre yakın EPO seneryosu benim beklediğim sonuçtur ve kesinlikle Amerika lehine sonuç veriyor.
Genliklerin azalması ile birlikte ocak ayının 6'sı civarı Avrupa bir sistem alabilir. Fazla kuvvetli olmasını beklemiyorum. Ayrıca kesin değil. Sıradan hatrı sayılmayacak bir kuzey avrupa sistemi de olabilir..
Ülkemiz için önemli bir gelişme yaratmasını beklemiyorum. Merak ettiğiniz sorunun cevabı burada. Fakat Ocak 14-15'ine kadar kuvvetli sistem ihtimali gözükmüyor. (Kıytırık sistem ihtimali devam ediyor).. Kar sevdalılarının Ocak 2.haftaya odaklanmasını tavsiye ederim.
-
Hint Okyanusu Dipolününün iklime etkilerini gösteren bir makale bırakıyorum. Fiyatı 35 dolardır. Durumu olmayanlar benle iletişime geçsin
https://www.sciencedirect.com/science/articl…QIgnSMDX3hOJAFs
-
beyaz kısımlara photoshop yapılır da renkli kısımlar özenlik ister o yüzden söyledim tahminin bilginin sana ait oldugunu duyurursun böylece yinede sen bilirsin ?
Saolasın abi..
-
paylaştığım görsellerin beyaz bölümü değilde renkli kısımda kendi nickini yazabilirsin çalınmalara karşı sana ait olduğu belli olsun tahminlerinin başka sitelere yayılmaması için
Çalan her türlü çalıyor abi
-
MJO aktivitesi artacak demek. Fazların etkisi daha fazla görülebilir
-
-
22-23 Ocak civarı stratosferde dramatik bir ısınma gerçekleşebilir. Henüz SSW (ani stratosfer ısınması) olup olmayacağını kestirmek zor fakat Ural blokajı hala devrede kalırsa muhtemelen split (bölünme) olacaktır..
Benim tahminim Ocak ayı 2.haftasından itibaren bu döngünün değişeceği yönündeydi. Buna istinaden split beklentim yok. Düşük bir ihtimal olarak değerlendiriyorum. Şimdilik stratosferde bir ısınma olabileceğini kestirebiliyoruz fakat detayına ileride girmekte fayda var. Madalyonun diğer yüzünü de görmek gerek
-