Konusuz adam tarafından yazılan gönderiler

    Maalesef konya pek olumlu gitmiyor kar var ancak çok ince yağıyor bu şekilde tutmaz.

    Ankara'nın merkez ilçeleri de bu gece şanssız biraz. Ağaçlar kardan eğildi ama yollar şelale gibi kaldı. Yağış çok güzel ama tam bir beyaz örtü oluşmadı.

    Kasım ayında olduğumuz için beklentileri düşük tutmakta yarar var gibi duruyor. Kar tutmasa dahi Kasım'da kar konuşuyor olmamız bile iyi bir kış açılışı bence.

    Ankara Kasım ayına göre ortalamanın üstünde bir kar alıyor.

    The content cannot be displayed because you do not have authorisation to view this content.

    Arabalarda çimlerde güzel örtü var ama yollardaki cıvık ıslaklık devam ediyor. Gece yarısına kadar kar sürerse yollar ince bir örtü görür gibi.

    Merkez çok güzel yağmur almaya başladı. Mgm yağışın başlama saatini iyi bildi. Fakat şu an Muğla'dan bile daha ılık gidiyoruz. Sıcaklık gündüz erişeceği seviyelerde, 13-14 derecede geziyor. Sıcaklığın kar seviyesine nasıl ineceğini merak ediyorum. Muhtemelen merkez ilçeler akşam 9 gibi kar görecek.

    Kasım ayı beklentilerinin biraz üzerinde bir sistem geçireceğiz gibi görünüyor. Yağış kış açılışı için hiç fena değil.

    The content cannot be displayed because you do not have authorisation to view this content.

    Meteoroloji de üç gün boyunca hafif karlı gösteriyor Ankara'yı. İnce bir beyaz örtü görürüz sanırım.

    Ocak ortası için Ankara’nın normaline göre çok tırt bir sistem geçiriyoruz anladığım kadarıyla. Mgm de kar ikonu gördüğüm için biraz incelemek istedim ama merkez havada kar bile görmedi ne yazık ki. Gerçi bu bir hayal kırıklığı değil. Baştan beri yağış biraz az görülüyordu ama kar tanesi dahi görmemeyi beklemiyordum açıkçası. Önümüzdeki süreçte ise hiç yağmayan karın ayazını çekeceğiz gibi görülüyor. Puslu, soğuk ve durgun birkaç gün geçireceğiz. Bazı geceler -8 civarına düşebilir sıcaklık.

    Kuru ayaz sonrasında tekrar bir ısınma periyodu var derken Ocak sonu geliyor zaten. Geçen sene esas şubat başında güzel örtü alsak bile Ocak ayında da kar örtülü bir sistem yaşayabilmiştik. Bu sene pek bir faaliyet yok bu ay için. Ocak sonuna kadarki süreç pek takibe değer gibi de durmuyor açıkçası. Bas bas bağıran bir kar göze çarpmıyor. Ay sonuna doğru ataklar veriyor. Ama vade biraz uzun ve elimizde garanti olarak 15 günlük durgun bir süreç olacak gibi. 25-26 Ocak'a kadar.

    Yine de birkaç gün kış şartları güçlü biraz soğukluk açısından. Okullarda falan grip vakaları patlayabilir. Dikkatli olmakta yarar var her zamanki gibi.

    Ben bilgi olsun diye attım,bizim yaşadığımız depremin ne derece güçlü olduğunu bilelim diye.

    Kim kimi kandırsın ?niye kandırsın?

    Dünya'da örneği yok deniyor..Yok, yokmuş ama bizden değil bu açıklamalar Dünya'dan

    Nasıl bakalım şimdi buna Harun?

    Ne demek istiyorsun veya onu sorayım.

    Bu konuyu çok merak ettiğim için araştırdım, ulaşabildiklerim bunlar..

    7 şiddetli iki depremin arka arkaya gerçekleşmesi dünya üzerinde elbette örneği az olan bir olay. Bu depremin yıkıma yol açma potansiyelinin büyüklüğü elbette ki göz ardı edilemez.

    Fakat şunu da belirtelim, bu deprem daha önceden defalarca öngörüldü. Beklenilmeyen bir olay değildi, fayın uzun zamandır aktif olmadığı ve Arap levhasının sıkıştırması sonucu büyük bir enerji patlaması yaşanacağı söylenmişti.

    Uzak vade olmasa da yakın vadede yapılan uyarılardan örnek.

    Prof. Naci Görür, depremden 3 gün önce Kahramanmaraş için uyarmıştı
    Bilim Akademisi üyesi, jeolog Naci Görür'ün Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremle ilgili olarak 3 gün önce uyarı yaptı ortaya çıktı.
    tr.euronews.com

    Bu uyarılar 3 gün önce için değil, 2020 yılında da söyleniyordu. Eski haber kayıtlarını izlerseniz uzmanlar tam 2 yıl önce Güneydoğu bölgesini uyarmıştı.

    Bu uyarılar belki dikkate alınsaydı şu an tamamen sıfırlanamasa da daha az can kaybından bahsedilir olurdu. Belki afet toplanma alanları artırılır, stoklar o bölgede güçlendirilebilir ve bazı aşırı riskli binaların yıkımı gerçekleştirilebilirdi.

    2011 Japonya depreminde ise deprem 36 saniye değil 6 dakika sürmüştür ve binaların raylı sistemli olması sayesinde deprem anında enkaz altında kalan kişi sayısı çok azdır. Ayrıca depremden bir dakika önce, binlerce sismometre içeren deprem uyarı sistemi sayesinde milyonlarca kişinin kurtulduğu da söylenir. Fakat deprem sonrası kimi yerlerde 37 metreye ulaşan tsunami dalgaları nedeniyle ölü sayısı 15 bini geçmiştir. Enkazlar ve genel bina zararları çoğunlukla deprem nedeniyle değil tsunami nedeniyle gerçekleşmiştir ve bu süreçte insanlar gıda ürünlerine erişemez hale gelmiştir. Ama sarsıntı nedeniyle değil, tsunami nedeniyle. Bu nedenle Türkiye'deki depremle kıyaslanamaz veya daha güçsüz görülemez.

    Öte yandan Japonya, fay hatlarının etkin olduğu bir ülke olduğundan, bir nevi bir deprem ülkesi olduğundan bina yapımında ve imar kurallarında çok katıdır. Depreme karşı dayanıksız veya malzeme bakımından eksik bina inşa etmek neredeyse mümkün değildir.

    Fakat Japonya gibi tsunami tehlikesi yüksek olmasa da Türkiye de bir deprem bölgesidir ve Avrupa kıtasında deprem riskinin en yüksek olduğu ülke unvanına sahiptir. Tarihte 7'nin üzerinde birçok deprem geçirmiş bir coğrafyadan bahsediliyor.

    The content cannot be displayed because you do not have authorisation to view this content.

    Ancak Türkiye'de Japonya'ya nazaran imar kuralları gevşektir. 2001 yılından beri 8 imar affı yasası çıkartılmıştır.

    ..| Mimarlık Dergisi |..

    Son duruma göre 2017 yılı öncesinde yapılan riskli binalar imar affına tabi tutulmuş, bu binaların yıkım kararları ve para cezaları silinmiştir. Bu durum deprem bölgesi olan bir ülke için risklidir. Kurallar japonya kadar sıkı ve denetimli değildir ve görüldüğü üzere binalar deprem anında kum gibi göçmüştür. Yıkılan binaları taşıyan kolonlar güçsüzdür, bina yapımında sahil kumu dahi kullanılır. Ve denetime tabi tutulmaz..

    Son durumda, Türkiye'deki depremde arama kurtarma ekiplerinin yetersizliği oldukça normaldir çünkü on binlerce binanın enkaza dönüşmesinden bahsediyoruz. Olay burda kurtarma ekibi yetersizliği değil, yıkılan bina sayısının çok fazla olmasıdır. Türkiye'de 99 depreminden beri normal görülse de enkaz sayısı çoktur, bu kadar enkaz olmamalıdır. Yıkılan bina sayısını minimuma indirmekse caydırıcı yasalarla mümkündür. Japonya'da olduğu gibi...

    Bir sefer de olsa mutlu olabileceğimiz bir haber paylaşacağım...

    Harici İçerik twitter.com
    Dış kaynaklardan gömülen içerik, izniniz olmadan görüntülenmeyecektir.
    Harici içeriğin etkinleştirilmesi yoluyla, kişisel verilerin üçüncü şahıs platformlarına aktarılabileceğini kabul edersiniz. Gizlilik politikamızda bununla ilgili daha fazla bilgi verdik.

    Tek orası kaldı zaten

    Hatay kalmadı ki zaten. Şehir fay titeşimleri yüzünden göçmüş, deniz seviyesinin altına düşmüş, deniz suyu alıyor, şehrin yarısından fazlasının yok olduğu söylüyor orada olanlar... Çok endişeleniyorum felaket tellallığı da yapmak istemiyorum ama faylar çok gergin. Doğu bölgeler dikkatli olmalı... İstanbul için de bir an önce önlemler başlamalı 99'dan beri ülke olarak çok geç kalındı zaten, hal ortada...