Sibiryali tarafından yazılan gönderiler

    Özellikle bu sıkıcı, ne idüğü belirsiz süreçten bıkan tatilci dostlarıma iyi bir haberim var. Artık mevsim, geregini yerine getirmeye başlıyor diyebilirim. Kasım ayının ilk haftasından itibaren başlayacak olan sıcaklar mevsim ilerledikçe etkisini arttırarak bizlere yaz mevsimini tekrardan yaşatacak. Bırakın kar'ı, yağmur bile göremeyeceğiz çünkü yeni iklimimiz bunu gerektirmekte. DJF boyunca gündüz sıcaklıklarının 30-35 derece, gece sıcaklıklarının 15-20 derece bandında seyredeceği yepyeni bir iklimimiz var artık. Troll olduğunu düşünenler bu gerçekle en kısa sürede yüzleşecektir. Yeni iklimimiz hayırlı uğurlu olsun.

    - Ağustos ayının son günleri ile birlikte özellikle ormanlık alanlarda yaprak sararmalarının ve dökülmelerinin arttığını gözlemledim. Normalde Eylül ayının ortalarından itibaren sararmalar başlar, Ekim ayının ilk günlerinde dökülmeye başlardı.

    - Yaprak dökülmelerinin genelde kış tahminleri için önemli olduğu sanılır ancak gerçek bu değildir. Yapraklar ne kadar erken sararmaya başlıyorsa sonbahar da o zaman başlıyor. Ilk belirtiler ise gece sıcaklıklarında kalıcı bariz düşüş ve gece poyrazıdır(rüzgarı). Sonbaharın geri kalan kısmında ise gidişata göre yapraklar sararır ve dökülür.

    - Peki neden bunları anlattım? Çünkü bir sonbahar tahmini yapmadan önce havanın ve doğanın sadece sayısal verilerden ibaret olmadığını, atmosferin dilini ve nabzını gerçekten hissederek bu işin yapılabileceğini göstermek için. Son 2 yılda yaşanılan durum ve art arda patlayan tahminler dediklerimin kanıtıdır.

    - Bundan dolayı sonbahar tahminimin az bir kısmında sayısal verilerden, genel olarak da doğal gözlemlerden yararlandım. Güvenilirlik konusunda şüpheye düşmeyin, doğa asla yalan söylemez.

    - Gelgelelim tahmine. Bakalım sayısal veriler ne diyor, doğa ne diyor sonbahar hakkında? Öncelikle genel olarak ele alacak olursak; çoğu sayısal verilerden yararlanan kurumlar coğrafyamızda ısrarcı bir alcak basınç alanı bekliyorlar. Hemen hemen bütün meteoroloji camiası da bu kurumlarla hemfikir. Ben de onlarla hemfikirim, yağışlı bir sonbahar olacağı aşikar. Peki bu fikre nerden kapıldım?

    - Aslında normalinden oldukça yağışlı bir sonbahar beklememin iki nedeni var: Klasik Ao-Nao-Pna tahminleri ve fidan halkaları. Birbiriyle alakasız gibi gözüken ancak tahminde et ve kemik gibi ayrılmaz ikili. Tahminin sonunda ne demek istediğimi anlayıp şaşırma garantisi veriyorum. Ilk nedeni biraz irdeleyelim bakalım sonuç ne çıkacak?

    - Ao ne diyor bu sonbahar için? Aslında görsel paylaşmayacaktım ama tuzsuz yemek olmayacağı gibi verisiz, görselsiz tahmin de olmaz. Ao şu şekil:

    1pZ4pb.gif

    Önümüzdeki günlerde nötre iniyor, yağışlı bir sistem beklenebilir. Daha sonrasında negatife inerek uzunca bir süre negatifte takılması bekleniyor. Yani her 2-3 günde bir yağışlı sistem. Sonbahar tahminleriyle uyuşan bir görüntü.

    - Nao reyiz ne diyor? Ayrıca neden reyiz dediğimi de acikliyorum:

    QPzJ8A.gif

    Uzun yılların negatif rekorunu kırdığı için reyiz dedim. 200 küsür gündür negatifteydi, ta ki 2 hafta öncesine kadar. Haziran ayı batı bölgeler için sıcak geçse de doğu bölgeler için normallerin hafif altındaydı. Ancak sonra batı için de pattern döndü ve alışılmışın dışında serin ve yağışlı bir yaz geçirdik. Bunun sebebi ise rekortmen nao'dur, nao adamdır :)) Neyse, şu aralar hafif pozitif seyreden ve sıkıcı bir süreç yasamamiza neden olan naoda ilerleyen günlerde tekrar negatife meyil olduğunu gormekteyiz. Bir laf vardır bizde; Nao pozitif ise sistem varsa bile yoktur, negatif ise sistem yoksa bile vardır. Yani nao pozitifken kuzeyden sopsoğuk bir sistem gelse bile yağış olmaz ama negatifken, yağış bir anda ortaya çıkar. Yazın süperhücre, dolu gibi olaylara sebep olur, kışın ise saatlerce süren lodoslu şiddetli yağışlara. Yani demek istediğim, önümüzdeki günlerde tekrardan yağışlı günlere merhaba diyebiliriz. Hem de öyle az buz değil; ao da nao da negatif olursa, hem de sonbahar mevsimine adım attıysanız atmosfer affetmez, yıkar geçer ;)

    -Pna da son yıllarda keşfedilen önemli bir veri. Ao-Nao kadar basit yorumlanamaz. Ao-Nao ya göre yorumlanır. Ülkemize sistem var, goşun diyebilmemiz için bu verinin hem Ao ile hem de Nao ile ters düşmesi gerekir (Ao-Nao negatifse Pna pozitif olmalı vb.) Son durum ve yakın vadede beklenti şöyle:

    Z5zW6Z.gif

    Gördüğünüz gibi Ao-Nao ile uyum içinde, sonuç olarak ne aksiyon var ne de sistem. Önümüzdeki günlerde Ao-Nao nun adeta peşinden sürüklenerek nötre ya da negatife meylediyor. Ya da bağlacını kullanmamın sebebi ise dediğim gibi, Pna zor bir veridir, esnektir, 10-15 günde bir mutlaka dalgalanma yaşar. Eğer negatife inerse Eylül ayini kaybederiz sistem olarak. Ortalamalardan sıcak ve yağışlı bir Eylül olur. Ama nötre inip tekrar pozitif yaparsa o zaman ortalık inler. Sonbahara mükemmel bir başlangıç yaparız, 10 Kasım 2016'yı daha erken yaşarız veya 3 Ekim 2013 gibi mevsimsiz soğuklara maruz kalabiliriz. Tahminlere baktığımda ise net bir durum yok. %50 negatif, %50 nötr-pozitif. Tercihimiz ve temennimiz 2. den yana.

    - Ikinci nedene bakalım. Fidan halkaları, fidan gövdelerinin içindeki yaş halkalarına benzer halkalardır. Ancak bu halkalar fidanlarda yaş değil, ay belirtir, küçüktür ve farkedilmesi çok zordur. Zamanla fidan büyüdükçe bu halkalar büyür, birleşir, ve 1 ayda oluşan bir halka zamanla yılda bir kez daha büyük ve farkedilebilir olarak ortaya çıkar.

    jqNL7m.jpg

    Peki tahminlerde neden ağaç yaş halkası değil de fidan halkası kullanılır? Cevabı basit, çünkü fidanın gövdesi daha nemlidir ve dış koşullardan daha çok etkilenir, tıpkı bebeklerin kemiklerinin ve derisinin narin olması ve en ufak bir darbede etkilenmesi gibi. İşte fidan, bu dış koşullardan fazlaca etkilendiği için her ay oluşan bu halkalara bu etkiler yansır. Mesela fidan son 2 ayda sürekli rüzgara maruz kaldıysa, fidanın gövdesinin en uç kısmındaki 2 halka sütbeyazdır. Ve bu halkalar ne kadar çok birbirine benzer şekilde ard arda oluştuysa, daha sonraki hava koşulları için de bizlere ipucu verebilir. Veya düzenli bir periyotta rengi değişmiş fidan halkaları varsa yine sonraki süreçler için hava tahminleri yapılabilir ve bunun tutarlılığı şaşırtıcı biçimde çok yüksektir. %95 gibi bir başarı oranına sahip. Analog tahminler, yani geçmiş yılların hava koşullarına bakılarak sonraki süreçler için oluşturulan sayısal tahminler bile bu kadar başarılı değil: %82.

    - Geçen gün köye gittiğimde fidanlarımızın halkasına bakma şansım oldu ancak ne yazıkki fotoğraf çekme imkanım olmadı. Çok dikkatli incelememe rağmen pek anlayamadım. En uçtaki ilk 4-5 halka sütbeyazı veya çok hafif kahverengimsi beyazdı. İçe dogru kalan halkalar ise ya kahverengi, ya da koyu kahverengi idi. Ancak çok emin değilim, 1 halka zannettiğim şey belki de daha fazladır. Dediğim gibi gerçekten sağlam bir göz ve dikkat gerek incelemek için. Ilk başta kanıya varamadım. Iç kısımlar kahverengi, dış kısımlar bembeyaz. Son zamanlarda yaşanan kuraklık ve rüzgârlı havayla uyuşan bir görüntü vardı. Ancak halkalarin iç kisimdan dışa doğru renginin gittikçe açılması beni şüpheye düşürdü. Ve sonrasında incelediğim birkaç fidanda da durum buna benzerdi. Vardığım sonuç şu; kurak ve rüzgârlı sürecin sonuna doğru geliyoruz çünkü bu halkalar da periyottur, uzun bir süre boyunca aynı renkte kalmazlar yani değişkendirler. Tıpkı hava gibi, değiştikçe değişiyorlar. Benim dışımda inceleyen 2 kişi ( 1'i prof) bu halkaların en fazla 7-8 tanesinin aynı kalabileceğini, daha sonrasında değişen mevsim ve havalarla beraber mecburen renginin gittikçe koyulasacagini veya açılabileceğini söylüyor. Yani bu durumda benim incelediğim son 5 halka açık renkse en kötü ihtimalle 1-2 ay sonra sürekli yağışlı havalara keskin bir dönüş yapacağız demektir. Fidan halkaları ne kadar koyuysa o bölgedeki hava o kadar nemli ve soğuktur.

    - Neden normalinden oldukça yağışlı bir sonbahar beklediğimi sizlere kendimce açıkladım. Dilerseniz kısaca hangi ayda neler olabilir ona da değinip tahminimizi sonlandıralım.

    - Eylül: Genel bakışta nasıl geçebileceğini söylediysem de burada kısa ve öz olarak tekrardan değinelim. Ikinci yarısına kadar gerçek anlamda sonbaharı unutun. Yaz havası devam edecek. Ancak ikinci yarıda yer yerinden oynayabilir. En az iki yağışlı sistem beklentim var. Özellikle ikincisi sansasyon yaratır oran 1.05 :) Onun başlığını da yarın açacağım.

    - Ekim: Ilk yarısının normalden soğuk ve normalden az yağışlı geçme ihtimali diğer ihtimallerden daha yüksek. Sisli gunlere hazir olun. Ancak ikinci yarida yağışlı ve ılık patterne tekrar dönüş yapabiliriz. Eylül'ün ikinci yarısına benzer şekilde gecebilir:Ilık ve yağışlı.

    -Kasim: Ilk yarısında kurak ve ılık gunlerin olduğu kadar ara ara yağışların bizi ziyaret edebileceği bir dönem olma adayı. Ikinci yarı tam bir bomba, zira 2019-2020 kışının ilk kar yağışlı sistemi bu dönemde batı illerine uğrayacak gibi duruyor. Ayrıca ilginç bir bilgi: Kasım ayının ikinci yarısı, 2019-20 kışının tamamından iyi geçebilir kar açısından. Bu da böyle ufaktan bir kış önizlemesi olsun ;)

    Beklediğim kadar berbat olmasa da genel olarak vasat bir kış geçirmekteyiz. Önümüzdeki günlerde hatta haftalarda kar yapabilecek bir soğuk hava gözükmediğinden 2019 kışını BİTİRMEK abartı olmayacaktır. Bir ara çok iyi başladığımızı, hatta bu kış tahminimde yanılabileceğimi düşünmüştüm. Hatta Ocak ayına girmemizle birlikte oluşan görüntüler karseverlerin yüreklerini hoplatacak cinstendi. Ancak gözüken sistemlerin zayıflayarak gelmesi (15 Ocak dahil) ve Ocak ayının kalan kısmını da Avrupaya kaptıracak olmamız, güvenilir uzun vade verilerinin Şubat ayını da ülkemiz adına berbat göstermesi ile birlikte Mart ayında da günümüz ikliminde kış şartlarının artık oluşmaması, beni bu kışı, hatta bundan sonraki kışları da Anadolu coğrafyası adına bitirten sebeplerdir. Sizlere naçizane tavsiyem; bundan sonraki süreçlerde kış ve kar namına beklentiye girmemeniz gerektiğidir. Ya yüksek rakımlı yerlere taşının; ki bir 15-20 yıl içinde oralarda da kar ihtimali zayıflayacak, ya da daha kuzey enlemlerde bulunan ve bol kar alan ülkelere gidin. Küresel iklim değişiminden en fazla ve olumsuz etkilenecek olan Anadolu, hızla çölleşme yolunda ilerliyor ve bu yok oluşu izlemekten başka elimizden ne yazık ki bir şey gelemiyor.

    ARALIK: Ülkemiz adına normallerden oldukça ılık, kar açısından vasat ancak yağış açısından oldukça tatmin edici bir ay olmasını bekliyorum. Sibirya-İzlanda savaşı bu aya damgasını vuracak. Kazanan ise çoğunlukla İzlanda olacak. Alçak basinclarin dogusunda kalacagimizdan yagisimiz ve lodosumuz bol olacak, buna bağlı olarak soğukların genel rotası Balkanlar-Avrupa olacak gibi gözüküyor. Şansımız yaver giderse belki düşük rakımlı iller için havada kar yapabilecek bir sistem söz konusu olabilir, ötesi mümkün gözükmemekte.

    OCAK: Maalesef haberlerim çok kötü. Bu aydan sonra 2018 kışını mumla arayabilirsiniz. İzlanda hakimiyeti tam gaz devam ederken Sibirya yuvasına çekilip kendi halinde takılacak. Lodoslu ve pideli günler karseverleri adeta şoka uğratacak. Ülkemize bırakın karlı sistemi, en ufak bir soğuk salınım ihtimali bile zor gözüküyor. Zira kışın ortasında bizi sık sık ziyaret edecek olan Afrika buna izin vermeyecek. Normallerin oldukça üstünde bir sıcaklık ve normallerin altında yağışla bu ayı kapatacagiz.

    ŞUBAT: "Bir umuttur yaşamak" diyebileceğimiz bir ay olacak. Camianın %90'ı kışı kapatmışken olumlu anlamda ikinci şoku yaşayabilirler. Simdilik hareketli bir ay olacağa benziyor. Bu sefer İzlanda bize çalışarak 22 Ocak 2004 benzeri bir sistemi ülkemize yollayabilir. Yine bu ayda Sibirya'nın ekmeğini yiyeceğiz gibi duruyor. Eğer değişim olmazsa ve beklediğim gibi olursa 2018 kısının ve kötü geçen Aralık-Ocak ayının acısını fazlasıyla çıkartacak bir ay olma ihtimali oldukça yuksek. Son yıllarda kötü bir gidişata sahip olan Şubat ayı bu bağlamda 2019'da milat niteliğinde olacak.


    NOT: Kış tahminimin %80'i 1936 analoğudur. Kalan %20 si olan 1911'i sadece Şubat ayında beklentime dahil ettim. Tabii ki her kış kendine özeldir ancak 1911-1936-2019 kışlarından önceki şartlar birbirine o kadar benziyor ki, bir tercih yapmak zorundaydım. Şu aşamada hem daha da benzediği için, hem de mevcut iklim şartlarından dolayı tercihimi 1936'dan yana kullandım. Yine söylüyorum, ben boyle dedim diye tıpkısının aynısı 1936 gibi gelmeyecektir, ufak farklarla 1911 kışına veya 2019 kışına evrilecektir. Sonuç olarak bu üç kıştan birini yaşayacağız. (Bkz. 1911 kışı: http://www.meteociel.fr/modeles/archiv…&region=&mode=0

    1936 kışı: http://www.meteociel.fr/modeles/archiv…&region=&mode=0)