ISLAM-İMAN-İLMİHAL KONULARI

وَعَنْ أَنسٍ،

، قَالَ: قَالَ رَسُولُ الله،:: ألِظُّوا بِيَاذا الجَلالِ وَالإكْرَامِ.

1492: Enes (Allah Ondan razı olsun)'dan bildirildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: Ya zel celali vel ikram = Ey büyüklük ve ikram sahibi Allahım, sözlerini dualarınızda çok sık söyleyiniz. (Tirmizi, Deavat, 92)

Cuma gecemiz mübarek olsun.

وعَن أَبِي هُرَيْرَةَ

، أَنَّ رَسُولَ اللهقَالَ: لا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يقَاتِلَ المُسْلِمُونَ الْيَهُودَ، حَتَّى يختبئُ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الحَجَرِ وَالشَّجَرِ، فَيَقُولُ الحَجَرُ والشَّجَرُ: يَا مُسْلِمُ هذا يَهودِيّ خَلْفِي تَعَالَ فَاقْتُلْهُ، إلاَّ الْغَرْقَدَ فَإنَّهُ مِنْ شَجَرِ الْيَهُودِ .

1822: Ebu Hureyre (Allah Ondan razı olsun)'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:
“Müslümanlarla yahudiler topyekün savaş yapmadıkça kıyamet kopmaz, öyle ki Yahudi taşın ve ağacın arkasına saklanacak, taş ve ağaç o yahudiyi kovalayan müslümana: Ey müslüman, arkamda bir yahudi var, gel onu öldür diyecek, yalnız Gargad ağacı birşey söylemeyecek. Çünkü o yahudilerin ağaçlarındandır.” (Buhari, Cihad, 94; Müslim, Fiten, 82)

Resulullah (s.a.v)'e salat ve selam getirmek âyet ile sabittir.

قال

الله تعالى : إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا .

" Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamberi överler; ey inananlar! Siz de onu övün, ona salat ve selam getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin ." (33 Ahzab, 56)

Biz Öncelikle Müslümanız,
Ehl-i Sünnet V'el-Cemaât'iz.
İ'tikâd'ta Mâturîdî'yiz, Eş'ârî'yiz.
Amelde Hanefî'yiz, Şafiî'yiz, Mâlikî'yiz, Hanbelî'yiz.
Evlâd-ı Osmanlıyız…
Bizim için en öncelikli delil Kur'ân-ı Kerîm'dir. Sonra Sünnet’-i Seniyye'dir. Sonra Sahabe-i Kirâm'dır, İcmâ'dır. Sonra Selef-i Sâlihîn'dir. Daha sonra ise Ehl-i Sünnet olan tüm imamlarımız ve âlimlerimizdir.
İnancımızdan, i'tikâdımızdan, tâbiîyetlerimizden, doğru yolda sırât-ı müstakiym üzere olduğumuzdan zerre kadar şüphemiz yoktur biiznillâh…

Böyle bir rivayet yoktur uydurmadır Gecemiz mübarek olsun Hayırlı nurlu cumalar.

وَعَنْ عَبْدِ الله بنِ عمرِو بنِ العاصِ،

رضيالله عنهما ، أَنَّ النَّبِيَّ،قَالَ: بَلِّغُوا عَنِّي وَلَوْ آيَةَ، وَحَدِّثُوا عَنْ بَنِي إسْرَائِيلَ وَلا حَرَجَ، وَمَنْ كَذَبَ عَلَيَّ مُتَعَمَداً فَلْيَتبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ.

Abdullah ibni Amr ibni As (Allah Onlardan razı olsun)'dan bildirildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdular: "Benim vasıtamla size ulaştırılan Kur'an'dan bir ayet bile olsa insanlara ulaştırınız. Sizden önce yaşayan toplumlardan olan İsrailoğullarının ibretli kıssalarından bahsetmenizde de bir sakınca yoktur. Kim bile bile bana yalan uydurarak hadis isnad ederse cehennemdeki yerine hazırlansın." (Buhari, Enbiya, 50)

Bir kişiye borç verip sonra ondan her hangi bir şeyinden faydalanman caiz değil.
Yani arabasını alsan bir yere gitsen, bir şeyini alsan faiz olur.
İmam-ı Azam (rh) borç verdiği kişinin kapısını vurdu ve geri çekildi gölgesinde bile durmadı evin.
Caiz değildir buyurdu.

Şehit Bayram Ali Öztürk Hoca